2025 yılının sonuna gelmişken, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Aksaray Spor Salonu’nda gerçekleşen Somuncu Baba 613. Vuslat Yıldönümü 2. Anma Programı’nda tüm milletin bir ve beraber olması gerektiğini vurguladı. Konuşması, tarihî ve manevi figürlerin hatırlanmasıyla örülmüş, toplumsal bütünleşmeye dair çarpıcı bir mesaj içeriyordu.
“Bir olalım, iri olalım, diri olalım” diyerek başlayan Kurtulmuş, farklılıkların bir kenara bırakılacağını, mezhep, meşrep, etnik ve siyasi ayrılıkların yok sayılacağını belirtti. “Aziz milletimizin bir ve beraber olması için büyük bir gayretle mücadele edeceğiz” ifadeleri, dinleyicilere doğrudan hitap etti.
Programın önemine değinen Kurtulmuş, Ruz-ı Vuslat’ın ikinci anma programının icra edilmesinin fevkalade önemli olduğunu vurguladı ve bu tür geleneksel etkinliklerin gelecekte de sürmesini temenni etti.

Konuşma sırasında, “Günümüzde artık tamamen maneviyatın kuruduğu, her şeyin mekanik bir şekilde cereyan ettiği bir dünyada” diyerek, modern toplumun ruhsal eksikliğine dikkat çekti. Somuncu Baba gibi büyük evliyaların izlerini sürmenin, halkı birleştirecek birer rehber olduğuna işaret etti.
Türk tarihinin derinliklerine inen Kurtulmuş, Sultan Alparslan’ın Anadolu topraklarını açmadan önce bu topraklarda zaten gönül ehli insanların bulunduğunu belirtti. “Fetih önce gönülle, sonra kılıçla gerçekleşti” diyerek, Anadolu’nun manevi mirasını vurguladı ve bu mirasın günümüz Türkiye’sine yön vermesi gerektiğini savundu.
Yunus Emre’nin “Bölünürsek yok oluruz, bölüşürsek çok oluruz.” sözü, konuşmanın temelini oluşturan birlik mesajını pekiştirdi. Ayrıca Hacı Bektaş‑i Veli’nin “Elinize, dilinize ve belinize sahip çıkın” tavsiyesine atıfta bulunarak, toplumsal dayanışmanın sadece sözle değil, pratikte de yaşanması gerektiğini vurguladı.
Somuncu Baba’nın hayatı üzerinden bir eğitim metaforu kuran Kurtulmuş, “Somuncu Baba bir mekteptir, bir akademidir; insanlığa öğütler veren bir büyük manevi ışıktır” diyerek, tarihî şahsiyetlerin güncel yaşamda nasıl birer rehber olabileceğini açıkladı. Bu perspektiften, Anadolu ve Horasan erenlerinin ortak manevi mirasının, bugünkü Türkiye’nin birliğine nasıl hizmet edebileceğine dair analizler sundu.
Konuşmanın sonunda, “Allah birlikten, beraberlikten ayırmasın” diyerek, manevi bir dua eşliğinde programı noktaladı. Kurtulmuş, terör tehdidinin geride bırakılması ve terörsüz bir Türkiye’nin inşa edilmesi gerektiğine de değinerek, bu hedefin toplumsal birlik ve beraberlik çerçevesinde gerçekleşebileceğini belirtti.
Programın ardından, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yöneticileri tarafından “Devran‑ı Şerif” icra edildi ve sanatçı Eşraf Ziya’nın konseriyle etkinlik sona erdi. Katılımcılar, “Somuncu Baba Türbesi’ni ziyaret” fırsatı buldu; Kurtulmuş da sergi alanını gezerek, eserlere dair sorular sordu ve türbede dua etti.
Bu kapsamlı konuşma, hem tarihî birikimi hem de güncel siyasi atmosferi birleştirerek, 2025 seçim dönemine girerken toplumsal birlik ve beraberliğin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, Kurtulmuş’un bu tür mesajları, kutuplaşmanın derinleştiği bir dönemde kamuoyunu birleştirme potansiyeli taşıdığını ve politik bir denge unsuru olabileceğini belirtiyor.