Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği Sözcüsü Stephane Dujarric, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu‘nun Suriye’deki işgal altındaki tampon bölgeye gerçekleştirdiği ziyareti ‘en hafif tabirle endişe verici’ olarak nitelendi. Dujarric, günlük basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bu ziyaret, bölgedeki gerilimi artırmakta ve Suriye’nin tam egemenliğine yönelik açık bir ihlal teşkil etmektedir” dedi.

Basın mensuplarına yönelik sözlerinde Dujarric, İsrail’i 1974 tarihli geri çekilme anlaşmasına tam anlamıyla saygı göstermeye çağırdı. “Hatırlayacağınız gibi, Güvenlik Konseyi yakın zamanda kabul edilen 2799 sayılı kararda Suriye’nin tam egemenliği, birliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü çağrısında bulunmuştu,” ifadelerini kullandı. Dujarric, aynı zamanda BM’in uluslararası hukukun temel taşlarını koruma sorumluluğuna vurgu yaptı ve “İsrail’in bu tür adımları, bölgesel istikrarı tehdit etmekte ve uluslararası toplumu bir kez daha harekete geçmeye zorlamaktadır” şeklinde konuştu.
BM Güvenlik Konseyi’nin 2799 sayılı kararı, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini açıkça belirtmiştir. Bu bağlamda İsrail’in işgal ettiği bölge hâlen BM kararlarıyla “işgal altındaki” statüsünde kalmaktadır. Dujarric, “Bu tür ziyaretler, BM kararlarını hiçe saymak anlamına gelir ve uluslararası toplumun tepkisini gerektirir” diyerek uluslararası hukukun ihlaline dikkat çekti. Ayrıca, ‘İsrail’in geri çekilme taahhütlerini yerine getirmemesi durumunda, BM’nin daha sert önlemler alabileceği’ uyarısında bulundu.
Suriye Özel Temsilci Yardımcısı Najat Rochdi, BM Genel Sekreterliği Sözcülüğü’nün yazılı açıklamasında, “İsrail siyasi liderliğinin bugün Suriye topraklarına girmesi, egemenliğimize yönelik ciddi bir ihlal teşkil etmektedir” dedi. Rochdi, ayrıca, “Bu durum, bölgedeki barış sürecini sekteye uğratmakta ve uluslararası toplumun Suriye’nin tam bağımsızlığına verdiği desteği zedelemektedir” şeklinde ek açıklamalarda bulundu. Suriye yetkilileri, gelecekte benzer girişimlerin önüne geçilmesi için BM’den daha güçlü bir tutum talep ediyor.
Uzmanlar, Netanyahu’nun bu ziyareti sonrasında bölgedeki tansiyonun artacağını ve olası askeri karşılaşmaların riskiyle karşı karşıya kalınacağını belirtiyor. Bazı gözlemciler, BM’in daha etkili yaptırımlar uygulaması ya da Birleşik Krallık ve Fransa gibi kalıcı BM üyelerinin diplomatik baskı artırması gerektiğini savunuyor. Diğer yandan, İsrail’in güvenlik kaygılarını dile getiren bazı uluslararası aktörler, Suriye’deki “terörist unsurlar” tehdidinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, BM’in bölgeye yönelik tutumu, uluslararası hukukun ve barışın korunmasında kritik bir rol oynamaya devam edecek.