2025 yılı itibarıyla Türkiye, sanayi, teknoloji ve istihdam alanlarında yaşanan hızlı dönüşümün etkilerini “ikiz dönüşüm” kavramı ile açıklamaya başladı; bu kavram, yeşil dönüşüm ile dijital dönüşümün birbiriyle iç içe ilerlemesini vurguluyor. “Sürdürülebilir bir gelecek, dijitalleşmenin sağladığı veri ve verimlilikle mümkündür” diyerek organizasyonun temel mesajı ortaya kondu. Zirve, sanayi temsilcileri, akademisyenler, genç girişimciler ve kamu görevlilerini bir araya getirerek, bölgesel kalkınmanın yeni dinamiklerini tartıştı.

Bakan Yardımcısı Gönüllü, “Türkiye Yüzyılı’nda Sanayi ve Dijital Dönüşüm” başlıklı sunumunda, ülkenin 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ve Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’nin dönüşümün yol haritası olduğunu vurguladı. Gönüllü, “Dijital teknolojiler, yeşil dönüşümün en büyük kolaylaştırıcısıdır” diyerek, enerji verimliliği, kaynak yönetimi ve karbon ayak izi ölçümünün dijital platformlarla desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Konuşma sırasında, Gürcistan‑Azerbaycan sınırında “C130” tipi askeri kargo uçağının düşmesi sonucu şehit olan askerlerine Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır diledi. Bu duygusal anekdot, zirvenin insan odaklı yaklaşımının altını çizdi.
Gönüllü ayrıca, “Milli Teknoloji Hamlesi” vizyonunun, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artıracak temel strateji olduğunu ve bu hamlenin sadece bir izleyici değil, aktif bir öncü olma hedefi taşıdığını ifade etti.
“Dijitalleşme sadece bir teknoloji meselesi değil, aynı zamanda yönetim ve kültür dönüşümüdür” diyerek, kurumların dijital kültürün yerleşmesi için liderlik ve eğitim süreçlerine yatırım yapması gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş, “Odak Noktası: Sürdürülebilir Yetenek” başlıklı sunumunda, savunma sanayisinin 2028 yılına kadar çalışan sayısını 90 binden 158 bine çıkarmayı hedeflediğini açıkladı. Bu büyümenin, “insan sayısı artışıyla firma sayısının da paralel artması” gerektiğini ve doğru yetkinlik setlerinin gençlere kazandırılmasının sektörel sürdürülebilirliği sağlayacağını belirtti.
Karataş, “Savunma sanayimiz büyüyor, fakat teknoloji ancak insanla büyüyebilir” diyerek, yetkinlik hamlesinin eğitim, staj ve sürekli mesleki gelişim programlarıyla desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Zirve, Macellan Genel Müdür Yardımcısı Melih Turan’ın “Gelecek Zemini: Dijital Ekonomide Değişim” ve Doç. Dr. Filiz Eryılmaz’ın “Dijitalin Rotası: Dijital Ekonomiye Global Bakış” adlı konuşmalarıyla son buldu. Turan, dijital ekonomide veri odaklı karar alma, blokzincir entegrasyonu ve sürdürülebilir iş modellerinin önemine değinirken; Eryılmaz, Türkiye’nin dijitalleşme yol haritasının küresel trendlerle uyumlu olduğunu, ancak yerel inovasyon ekosisteminin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Genel olarak, katılımcılar “Türkiye, dijital dönüşümde sadece bir takipçi değil, aktif bir lider olma yolunda” görüşünü paylaştı ve zirve, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve insan odaklı politikaların bir arada ele alınması gerektiğine dair ortak bir anlayış oluşturdu.
“Sürdürülebilirlik ve İnsan Zirvesi”, Bursa’nın bölgesel bir inovasyon ve sürdürülebilirlik merkezi olma vizyonunu pekiştirdi. Katılımcılar, 2030 hedeflerine ulaşmak için kamu‑özel sektör işbirliklerinin yoğunlaştırılması, genç yeteneklerin dijital ve yeşil becerilerle donatılması ve ulusal stratejilerin yerel uygulamalara dönüşmesi gerektiği konusunda mutabık kaldı. Zirve, önümüzdeki yıllarda benzer temalı etkinliklerin artarak devam edeceğinin sinyalini verdi.