13 Kasım Perşembe günü saat 19.00’da Beyoğlu’nun Tomtom Mahallesi’nde bulunan restoranında, 43 yaşındaki ünlü oyuncu Bahadır Ünlü çalışanı İranlı İsmail N.’yi hırsızlık yaptığı gerekçesiyle tekme, yumruk ve beyzbol sopasıyla darbetti. Saldırıyı kendi cep telefonuyla kaydeden Ünlü, görüntülerde çalışanı havaya kaldırıp yere çarptıktan sonra sopayla defalarca vurmaya devam etti.

Görüntülerde, saldırı anında başka personelin müdahalesine çalışanların itildiği, Ünlü’nün ise eşine ve çocuğuna da aynı şiddeti uyguladığı net bir şekilde görülüyor. Çocuğun ayakkabılarını parçalama sahnesi ve eşine yöneltilen darbe anları, sosyal medyada geniş yankı buldu.
Olayın hemen ardından Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği ekipleri Ünlü’yü gözaltına alarak emniyete götürdü. Beyoğlu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ise restoranı mühürledi ve sosyal medya hesabından şunları duyurdu: “Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde Tomtom Mahallesi’ndeki bir işletmede personele şiddet uygulandığı tespit edilmiştir. Ekiplerimiz derhal harekete geçmiştir.”
Gözaltına alınan Ünlü, adliyeye sevk edildi ve “kasten yaralama” suçundan tutuklandı. Mahkeme kararının ardından, cezaevine gönderilen Bahadır Ünlü’nün ifadesi ortaya çıktı. Ünlü, ifadesinde “İsmail N.’nin hesaplarda usulsüzlük yaptığını fark ettim; sorduğumda üzerime yürüyüp eşime ve çocuklarıma küfür etti. Kendimi beyzbol sopasıyla savunmak zorunda kaldım” dedi. Ancak savunma, kayıt altına alınmış şiddet anlarıyla çelişiyor.
Olay, Türkiye genelinde büyük tepki topladı. Özellikle sanat camiası, ünlülerin topluma örnek olması gerektiği argümanıyla Ünlü’yü kınadı. Sosyal medya platformlarında #BahadırÜnlüŞiddet etiketi hızla trend oldu. Ünlünün daha önceki sosyal medya canlı yayınlarından da çıkan bazı görüntüler, onun şiddete eğilimli bir geçmişi olabileceği spekülasyonlarını artırdı.
Şu anki duruma göre, Bahadır Ünlü’nün ceza davası ilerlerken, mağdur çalışan ve ailesinin tazminat talepleri de gündemde. Uzmanlar, şiddet olaylarının kaydedilerek sosyal medyada yayılmasıyla suçluların daha hızlı adalet önüne çıkabileceğini, ancak aynı zamanda mağdurların da psikolojik etkilenebileceğini vurguluyor.