Çankırı’da Tuz Satan Kadın Girişimci: 56 Yaşında Fatma Şahin’in İlham Verici Hikâyesi

Fatma Şahin’in Yol Kenarı Dükkanı

Çankırı’da, Çankırı‑Ankara kara yolunun hemen kenarında yer alan mütevazı bir dükkan, 56‑yaşındaki Fatma Şahin’in yıllardır süregelen girişimciliğinin merkezi. Dört çocuğunun annesi ve 14 torunun büyükannesi olan Şahin, bu küçük tezgâhtan günlük ekmek getirecek kadar gelir elde ediyor.

Tuz Satışıyla Gelen Ekonomik Bağımsızlık

Altı yıldır aynı tutku ve özveriyle Çankırı’nın yer altından 150 metre derinlikte çıkarılan meşhur tuzunu satıyor. Müşterilerine sadece tuz sunmakla kalmıyor; aynı zamanda tuzun astım, bronş ve solunum yolu hastalıkları üzerindeki olumlu etkilerini de detaylı bir şekilde anlatıyor. Türkiye’nin dört bir yanından, hatta Almanya’dan gelen ziyaretçiler, bu doğal şifa kaynağını denemek için yolunu dükkanına çekiyor.

Günlük Hayatta Karşılaşılan Zorluklar ve Mutluluklar

“Buradan kazandığım gelirle evimi geçindiriyorum”, diyor Fatma. Ağır torbaları kaldırmak gibi fiziksel zorluklarla mücadele ederken, müşterileriyle kurduğu samimi bağ ve onlara sağladığı sağlık faydaları, ona büyük bir motivasyon kaynağı oluyor. Elektrik, doğalgaz faturalarını ödeyebiliyor, ürün stoklarını yenileyebiliyor; ancak kazancını biriktirmiyor. “Çocuklarımla yiyoruz, içiyoruz” diyerek, elde ettiği geliri aile içi mutluluk için harcamanın gururunu taşıyor.

Yerel Lezzet ve Şifa: Çankırı Tuzu

Fatma, “İran tuzları bazı yerlerde Çankırı tuzu diye satılıyor, fakat şifalı olan sadece Çankırı tuzudur” diyerek, bölgesel bir gururun ve sağlık mirasının koruyucusu olduğunu vurguluyor. Kendi deneyimlerini müşterilerine öneriyor, hatta bazılarını yurt dışından gelen turistlere bile tanıtıyor. Bu sayede, sadece bir satıcı değil, aynı zamanda yerel kültürün ve doğal sağlık ürününün elçisi konumuna yükseliyor.

Gelecek Planları ve Sürdürülebilirlik

“Bu işi gücüm yettiği sürece sürdüreceğim” diyen Şahin, girişimciliğini bir tutku ve sorumluluk olarak görüyor. Çankırı’nın doğal kaynaklarını koruyarak, yerel ekonomiye katkı sağlamaya ve sağlıklı yaşam bilincini artırmaya devam edeceğini belirtiyor. Onun hikâyesi, küçük bir kasabada bile büyük bir fark yaratılabileceğinin en güzel kanıtı oluyor.