Çelik’ten Meclis’e Saygısızlığa Kesin Tepki

Ömer Çelik, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a yöneltilen hakaretamiz sözleri en güçlü şekilde kınıyor.

Parti Sözcüsü Çelik’ten Açıklama

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda “Terörsüz Türkiye” süreci ile ilgili yaşanan tartışma sonrasında sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Meclis Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş’a dönük yüce Meclis’in çatısı altında gerçekleşen saygısızlığı ve hakaretamiz sözleri en güçlü şekilde kınıyoruz” dedi.

Çelik, açıklamasında Meclis Başkanı’nın ülkenin önemli meselelerinden biri olan terörle mücadele sürecini yasalara, demokratik ilkelere ve geleneklere uygun bir biçimde yürüttüğünü hatırlatarak, “Bu sürece yönelik sorumsuz ve aşağılayıcı söylemler, yalnızca Meclis’e değil, demokrasimize de hakaret anlamına gelmektedir” şeklinde bir vurgu yaptı.

Çelik, aynı zamanda “Muhalefet ile saygısızlığı ayırt edemeyenlerin eylemleri demokratik siyaset değildir, sadece siyaset ortamını zehirleyen bir faaliyettir” ifadelerini kullandı.

Olayın Arka Planı ve Genişleyen Etkileri

Numan Kurtulmuş, Meclis Başkanlığı görevinde “Terörsüz Türkiye” programının yürütülmesi ve bütçe tartışmalarının şeffaf bir şekilde ele alınması konusunda yoğun bir çalışma yürütüyor. Son dönemde bazı milletvekilleri, bu sürece yönelik eleştirilerini sert bir dille dile getirirken, Çelik’in açıklamaları parti içinde bir denge sağlama çabası olarak algılandı.

İlgili tartışma, Meclis içinde parti disiplininin sınırlarını ve parlamenter nezaket kurallarını yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, “Parlamento, farklı görüşlerin serbestçe ifade edildiği bir platform olmalı; ancak bu ifade hakaret, küçümseme ve kişisel saldırı biçiminde olmamalı” şeklinde uyarıda bulunuyor.

Bu bağlamda, AK Parti içinde de bazı isimlerin Çelik’in açıklamasını destekleyerek, “Meclis içinde saygı kültürünün korunması, yasaların etkin bir şekilde uygulanması için şarttır” sözleriyle yanıt verdiği görülüyor.

Öte yandan, muhalefet partileri ise bu konuyu “söz özgürlüğü ve siyasi muhalefetin doğal bir parçası” çerçevesinde değerlendirmeye alarak, “Eleştirilerin kişisel hakaret biçiminde olmaması gerektiği konusunda hemfikireyiz” şeklinde bir tutum sergiledi.

Meclis oturumları sırasında yaşanan bu tür gerilimler, Türkiye siyasetinde son yıllarda artan kutuplaşmanın bir yansıması olarak da yorumlanıyor. Siyasi aktörlerin, hem parti içi hem de parlamento içinde sorumlu bir söylem geliştirmesi, toplumsal barış ve demokratik istikrar için kritik bir öneme sahip.