ABD'de 2022 yılında kocasını öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan ve yargılanmasına devam edilen Daisy Link isimli kadın, Florida eyaletinde kaldığı Turner Guilford Knight Cezaevi'nde yaşadığı sıra dışı bir gelişme ile yetkilileri şaşkına çevirdi.CEZAEVİNDE 'BEBEK' PLANITek kişilik hücrede tutulan Link, hapishane koridorlarında başka bir mahkum olan Joan Depaz ile tanıştı. İkili arasında fiziksel temasın mümkün olmadığı koşullarda Link, bebek sahibi olma arzusunu dile getirdi. Depaz bu fikre daha dünden hazır olsa da, ikilinin arasında bulunan demir parmaklıklar ve gardiyanlar bunu geleneksel yollarla yapmayı imkansız kılıyordu.AKILALMAZ YÖNTEM İŞE YARADILink ve Depaz, gebeliği sağlamak için sıra dışı bir yöntem geliştirdi. Depaz, kendi spermini plastik filmle sararak hapishanenin havalandırma boruları aracılığıyla Link'e ulaştırdı. Link de bu spermi kendine enjekte ederek hamile kalmayı başardı.

'BU BİR MUCİZE...'Süreci, 'Bu bir mucize... Her şeyin bir nedeni olduğuna inanıyorum.' ifadeleriyle anlatan 30 yaşındaki Link, 19 Haziran'da bebeğini kucağına aldı. Cinsiyetinin kız olduğu öğrenilen bebek, şu anda Depaz'ın annesinin bakımında bulunuyor.CEZAEVİNE SORUŞTURMAÖte yandan, bu olağan dışı olay nedeniyle cezaevi yönetimi hakkında soruşturma başlatıldı. Yetkililer, cezaevindeki güvenlik protokollerinin ihlal edildiğini ve bu tür olayların önlenmesi için yeni önlemler alınacağını belirtti.

BENZER OLAYLARBu olay, cezaevlerinde yaşanan benzer olaylara ışık tuttu. Geçtiğimiz yıllarda, başka bir cezaevinde iki mahkumun, gardiyanların gözetiminde olmadığı bir anda cinsel ilişkiye girdiğini ve hamilelik yaşadığını ortaya çıkmıştı.

OLASILIKLARBu tür olayların yaşanması, cezaevlerindeki güvenlik protokollerinin yetersizliğine ve mahkumların haklarının ihlaline dikkat çekti. Ayrıca, bu olaylar, cezaevlerinde doğum oranlarının artmasıyla ilgili endişeleri de beraberinde getirdi.

SONUÇDaisy Link'in yaşadığı sıra dışı olay, cezaevlerindeki güvenlik protokollerinin gözden geçirilmesi gerektiğini ve mahkumların haklarının korunması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Bu olay, aynı zamanda, insan doğasının ve üreme içgüdüsünün sınırlarını da gözler önüne koydu.