CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında şu açıklamayı yaptı: “CHP iktidarında, özel şirket veya kamu kurumu ayrımı yapılmadan milli savunma sanayimize, savunmamıza katkı sağlayanları etkinlikle desteklemek en önemli görevimiz ve önceliğimizdir.” Bu sözler, parti içinde savunma politikası konusundaki tutumun net bir şekilde ortaya konulduğunu gösteriyor.


Bağcıoğlu, askeri harcamaların 2025 yılı sonu itibarıyla yaklaşık %10 artmasının savunma sanayisi sektörünün tarihi bir ihracat çıtasına ulaştığını belirtti. 2024 yılının 11. ayında 7,4 milyar dolar olarak gerçekleşen savunma ihracatı, geçen yılın rekor seviyesini yıl bitmeden aşmış durumda. Bu rakamlar, Türkiye’nin küresel savunma pazarındaki payının hızla büyüdüğünün bir göstergesi olarak yorumlandı.
Bağcıoğlu, Türkiye’nin savunma teknolojileri alanındaki son başarılarını da vurguladı. ASELSAN, TUSAŞ, BAYKAR, ROKETSAN ve Makine‑Kimya Endüstrisi (MKE), dünyanın en büyük savunma şirketleri listesinde ilk 100’e girerek teknolojik yetkinliklerini ve uluslararası rekabet güçlerini kanıtladı.
Özellikle KızılElma muharip insansız uçak sisteminin, tamamen milli sistemlerle geliştirilmiş bir konfigürasyon üzerinden görev profili testinde başarı göstermesi, savunma sanayisinin ne kadar ileri bir seviyeye ulaştığını gösteriyor. ASELSAN ve TÜBİTAK SAGE’nin destekleriyle hedef tespit, teşhis, takip ve angajman zincirini kesintisiz icra eden sistem, atış senaryosunu sorunsuz bir şekilde tamamlayarak kritik bir eşik aşmıştır.
Bağcıoğlu, bu başarıların “son 20‑25 yılın ürünü olmadığını, 50 yıl önce kurulan savunma şirketleri ve emektar personelin uzun vadeli gayretlerinin birikimi olduğunu” vurguladı. Geçmişte atılan adımların bugün geldiği seviyeyi mümkün kıldığını ve bu mirasa duyulan minnetin hâlâ tazeliğini koruduğunu dile getirdi.
Türk milletinin ortak eseri olan milli savunma sanayisinin hedeflerinin “daima ileri” olduğu mesajını yineleyen Bağcıoğlu, “CHP iktidarında, özel şirket veya kamu kurumu ayrımı yapılmadan milli savunma sanayimize, savunmamıza katkı sağlayanları etkinlikle desteklemek en önemli görevimiz ve önceliğimizdir” ifadesini yineledi. Parti, bu politikayı hayata geçirmek için bütçe artışları, AR‑GE destekleri ve uluslararası pazarlama faaliyetlerini artırmayı planlıyor.
Bu açıklamalar, Türkiye’nin savunma sanayi politikasında yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor ve CHP’nin güvenlik alanındaki tutumunun seçim döneminde nasıl bir avantaja dönüşeceği merakla takip ediliyor.