Çin-Fransa İlişkilerinde Yeni Dönem

Xi Jinping ve Emmanuel Macron, ikili ticareti ve stratejik işbirliğini derinleştirmek amacıyla Beijing’de önemli açıklamalarda bulundu.

Çin‑Fransa İş Konseyi 7. Toplantısının Kapanış Töreni

BEJİNG, 5 Aralık (Xinhua) – Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Çin‑Fransa İş Konseyi 7. toplantısının kapanış töreninde ortak bir mesaj verdi. İki lider, iki ülkenin istikrarlı ilişkilerinden faydalanarak küresel belirsizliklerle başa çıkılması gerektiğini vurguladı.

Toplantı sırasında Xi, ikili ekonomik ve ticari işbirliğinde yeni alanların açılması, Çin‑AB arasındaki karşılıklı faydayı artıracak adımların sürdürülmesi ve küresel yönetişimin reforme edilmesi çağrısında bulundu. Bu çerçevede, iki taraf yapay zeka, yeşil ve dijital ekonomiler, biyoteknoloji ve gümüş ekonomi gibi yükselen sektörlerde ortak projeler geliştirmeyi hedefliyor.

Xi, 2025’in ilk on ayında ikili ticaret hacminin 68,75 milyar ABD doları seviyesine ulaştığını ve karşılıklı yatırımların toplamının 27 milyar ABD doları’nı geçtiğini belirterek, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin “sürekli genişleyen ve dayanıklı” olduğunu vurguladı. Bu rakamların, geçen yıllara kıyasla %15’lik bir artışı temsil ettiği ve 60 yıllık yeni bir döngünün başlangıcını işaret ettiği ifade edildi.

Fransa’nın, Çin’in modernleşme sürecine katkı sağlayan bir “vazgeçilmez ortak” konumunda olduğu altı çizildi. Xi, “Fransız girişimcilerin Çin’deki fırsatları değerlendirmeye devam etmesi, iki ülke arasındaki karşılıklı güveni pekiştirecek” şeklinde konuştu.

İki taraf ayrıca, sanayi ve tedarik zinciri entegrasyonunu güçlendirmek, şirketler için adil, şeffaf ve öngörülebilir iş ortamları yaratmak konularında da anlaşmaya varıldı. Bu çerçevede, AB‑Çin ilişkileri bağlamında stratejik ortaklığın sürdürülebilirliği ve önümüzdeki 50 yıl için daha parlak bir gelecek hedefi ortaya kondu.

Xi, çok taraflılık ilkesine bağlı kalınması, Birleşmiş Milletler’in statüsünün korunması ve Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) kurallarına dayalı ticaret sisteminin savunulması gerektiğini yineledi. Küresel yönetişimin iyileştirilmesi ve reforme edilmesi yönündeki ortak çabaların, iki ülkenin uluslararası alanda daha etkin bir rol oynamasına zemin hazırlayacağına dikkat çekti.

Son olarak, Xi, “Fransız şirketlerinin Çin’in kalkınma sürecinden yararlanmaya devam etmesi, iki ülke arasındaki dostane işbirliğinin bir göstergesidir” diyerek, gelecekteki yüksek teknoloji projeleri ve ortak yatırım fırsatlarının önünü açtı. Bu açıklamalar, hem bölgesel hem de küresel ölçekte ekonomi ve siyaset gündeminde yeni bir dönemin sinyallerini veriyor.