Çin, IMF ile İşbirliğini Güçlendirmeyi Hedefliyor

Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile işbirliğini derinleştirerek çok taraflı ticaret sistemini güçlendirmeyi ve küresel ekonomik büyümeye katkı sağlamayı hedefliyor.

He Lifeng’in IMF Ziyareti ve Görüşleri

BEİJİNG, 11 Aralık (Xinhua) – Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng, IMF Başkanı Kristalina Georgieva ile bir araya gelerek, fonun olumlu etkisini sürdürmesi, çok taraflı ticaret sistemini desteklemesi ve iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğinin derinleştirilmesi gerektiğini vurguladı. He, bu işbirliğinin sadece Çin’in değil, aynı zamanda dünyanın ekonomik kalkınmasına yeni bir canlılık kazandıracağını ifade etti.

He Lifeng, aynı zamanda Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Büro üyesi kimliğini de taşıdığını hatırlatarak, bu buluşmanın hem politika hem de ekonomi alanında stratejik bir öneme sahip olduğunu belirtti.

IMF ve Çin’in Geçmiş İşbirliği

IMF, son yıllarda Çin ile bir dizi program ve anlaşma imzalayarak, ülkenin finansal istikrarını desteklemiş ve yapısal reformlar konusunda danışmanlık yapmıştır. Bu çerçevede, Çin’in küresel rezerv para birimi olarak yuanı daha aktif bir rol oynaması, ticaret açığını azaltması ve kredi erişimini genişletmesi hedeflenmektedir.

He Lifeng, “IMF’in çok taraflı ticaret sistemine olan bağlılığı, küresel ekonominin sürdürülebilir büyümesi için hayati öneme sahiptir. Çin, bu hedefe ulaşmak için IMF ile daha fazla ortak proje geliştirecek” dedi.

Küresel Ekonomik Bağlam ve Gelecek Adımlar

Dünya ekonomisi, yüksek enflasyon, tedarik zinciri sıkıntıları ve jeopolitik belirsizliklerle mücadele ediyor. Bu ortamda, Çin’in IMF ile güçlendirilmiş işbirliği, özellikle gelişmekte olan ülkelere kredi akışının devamını sağlamak ve finansal piyasalarda istikrarı korumak açısından kritik bir rol oynayabilir.

He Lifeng, önümüzdeki aylarda düzenlenecek olan IMF-Çin ikili toplantılarında, yenilenebilir enerji finansmanı, dijital para birimleri ve küresel vergi reformu gibi konuların da ele alınacağını duyurdu.

Bu adımlar, sadece Çin’in değil, aynı zamanda uluslararası yatırımcıların da güvenini artırarak, dünya çapında ekonomik büyüme ivmesini yeniden canlandırabilir.