Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” Programında İnsan Hakları Cellatlarını Eleştirdi

Programın Tanımı ve Konuşmanın Başlangıcı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde gerçekleşen “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” programına katıldı. Program, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 77. yıl dönümünü anmak ve bu belgeye dayalı değerlerin toplumsal hayata yansıtılmasını desteklemek amacıyla düzenlendi.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin Önemi

Erdoğan, Beyannamenin 10 Aralık 1948’de kabul edildiğini hatırlatarak, “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.” gibi ilk üç maddenin hâlâ geçerliliğini koruduğunu vurguladı. Bu maddelerin, iki yıkıcı Dünya Savaşı sonrası insanlık için bir umut kaynağı olduğunu belirtti.

Uluslararası Dayanışma ve Türkiye’nin Mesajı

Erdoğan, konuşmasında Gazzelileri, Sudanlıları, Afrika ve Asya’da acı çeken tüm mazlumları selamladı. “Afrika’dan Asya’ya bizden uzakta olsalar da acılarını bizim acımızla paylaşıyoruz” diyerek, özellikle savaş, çatışma ve yoksullukla mücadele eden çocuklar ve ailelerine duygu dolu bir mesaj iletti.

Filistinli kardeşlerine de değinen Cumhurbaşkanı, “Filistin halkının onurlu, kararlı ve izzetli mücadelesini bir kez daha saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı ve Türkiye’nin her zaman yanında olacağını yineledi.

Geçmişteki İnsan Hakları İhlalleri ve Günümüze Yansımaları

Erdoğan, “İnsan hakları cellatlarının ülkemize, milletimize, demokrasimize ve sosyal barışımıza çıkardığı faturaları hâlâ ödüyoruz” diyerek, geçmişte yaşanan ihlallerin günümüzde hâlâ toplumsal hafızada yankılandığını belirtti. Yassıada faciası, 12 Mart sonrası süreç, 12 Eylül’deki Mamak C5 hapishanesindeki uygulamalar, Diyarbakır cezaevleri ve Beyaz Toros gibi olayların izlerini silmenin uzun bir mücadele olduğunu sözlerine ekledi.

“Doğruları konuşmaktan çekinmeyeceğiz” diyerek, tarihsel yaraların iyileştirilmesi ve “sessiz devrim” adı verilen reformların devam ettirilmesi gerektiğini vurguladı.

Parti Eleştirileri ve Demokrasi Üzerine Değerlendirme

Erdoğan, tek parti faşizmi olarak nitelendirdiği bazı siyasi aktörlerin, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ruhunu çiğnediklerini iddia etti. Bu aktörleri “bürokratik oligarşi” ve “antidemokratik güç odakları” olarak nitelendirerek, milletin hafızasında derin yaralar açtığını ifade etti.

“CHP Genel Başkanı her köşeye sıkıştığında ya topu taca atıyor, ya saldırganlaşıyor ya da saçmalıyor” şeklindeki eleştirileriyle, muhalefet söylemlerine sert bir yanıt verdi.

Son Söz ve Gelecek Vizyonu

Programı kapatan Erdoğan, “Türkiye, insan hakları ve onurunun savunuculuğunu misyon edinmiş bir ülke olarak, tüm dünyada adalet ve eşitlik için çalışmaya devam edecektir” diyerek, uluslararası alanda aktif bir rol üstlenmeye hazır olduğunu belirtti. Konuşması, hem tarihsel bir hatırlatma hem de geleceğe yönelik bir taahhüt niteliği taşıdı.