Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadelede hem cumhurbaşkanı hem de iki kız babası olarak sorumluluğunu yeniden teyit etti.
“Bugün burada şiddet sebebiyle hayat yolculukları kesintiye uğramış, gözyaşını içine akıtmış tüm kadınlarla güçlü dayanışmamızı göstermek amacıyla bir aradayız” diyerek konuşmasını duygusal bir nota bağladı.

Erdoğan, “Kadına el kaldıranın eli de, vicdanı da kararmıştır” sözleriyle, erkeğin akıl, vicdan, ahlak ve izan sahibi olduğuna vurgu yaptı. Kadına karşı menfi bir tutumun insanlık dışı olduğunu, bu tutumun hiçbir erkeğin karakterine yakışmadığını belirtti.
Bu bağlamda, Türkiye’nin kadın hakları konusunda Avrupa ülkelerine göre daha ileri bir konumda olduğunu, özellikle önleyici ve koruyucu düzenlemelerle fark yarattığını ifade etti.
Erdoğan, şiddetle ilgili istatistiklerin insan hayatının değerini gizlemediğini, her bir kaybın küçük bir kıyamet olduğunu hatırlattı. “Evet, tek bir kayıp bile çoktur” diyerek, istatistiklerin ötesinde bireysel trajedilerin toplumsal hafızada yer alması gerektiğini vurguladı.
Konuşmasında, Avrupa’da her yıl 2.300 kadının eski eşleri tarafından öldürüldüğünü, İsrail’in Gazze’de 70 bin Filistinlinin üçte ikisinin kadın ve çocuk olduğunu belirterek, şiddetin sadece ülke içinde değil, küresel bir sorun olduğunu dile getirdi.
Gazzeli kadınların maruz kaldığı acıların yeterince ses bulmadığını, çifte standartların uluslararası alanda da sorgulanması gerektiğini söyledi.
Erdoğan, “Eğer kadın mutluysa aile mutludur” diyerek, kadının aile içindeki merkezi konumunu hatırlattı. Kadına yönelik şiddetin aile huzurunu nasıl tehdit ettiğine değinirken, Aile Yılı ilanının önemine değindi.
Ayrıca, kadın ve erkeğin rol dağılımının adil olması gerektiğini, babaların da çocuk eğitimi ve ev işlerinde daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin son 23 yılda kadın istihdamı, iş gücüne katılım oranı ve milletvekili temsili gibi alanlarda kaydettiği ilerlemeler detaylandırıldı.
2002-2025 yılları arasında kadın iş gücüne katılımının %27,9’dan %35,7’ye, milletvekili sayısının 24’ten 119’a yükseldiği vurgulandı.
Yasal zeminde ise, 2012 6284 sayılı Aile İçinde Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu, 2025’te Türk Ceza Kanunu’nda yapılan güncellemeler ve 2024’te kadına yönelik şiddeti önleyici 86 şiddet önleme ve izleme merkezi kurulması gibi adımlar öne çıkarıldı.
Şiddetin henüz ortaya çıkmadan bertaraf edilebilmesi amacıyla 6,8 milyon kişiye eğitim verildiği ve ALO 183 hattının 7/24 hizmet vermesi gibi destek mekanizmaları anlatıldı.
KADES uygulaması ve 432 sosyal hizmet merkezi gibi altyapıların, kadınların güvenli bir gelecek inşa etmesinde kritik rol oynadığı belirtildi.
Erdoğan, 5. Ulusal Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Eylem Planı‘nı tanıttı. Bu planın 5 hedef, 15 strateji ve 130 faaliyet başlığından oluştuğu, ilk hedefin toplumsal saygı kültürünün yerleşik bir davranış biçimi haline getirilmesi olduğu açıklandı.
Planın, hukuki koruma, risk odaklı müdahaleler, çok boyutlu güçlendirme ve davranışsal dönüşüm gibi alanlarda kapsamlı adımlar içerdiği vurgulandı.
Erdoğan, bu planın tüm kesimler tarafından benimsenerek şiddetsiz bir Türkiye’ye dönüş yolunda kritik bir kilometre taşı olacağını ifade etti.