Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Konusunda Gönüllüler Koalisyonu Liderler Zirvesi’nin Çevrimiçi Toplantısına Katıldı

Erdoğan, Ukrayna‑Rusya savaşının son durumunu ve barış çabalarını değerlendirmek üzere Gönüllüler Koalisyonu Liderler Zirvesi’nin çevrimiçi toplantısında söz aldı.

Toplantının Detayları

28 Kasım 2025 tarihinde gerçekleşen ve 35 ülkenin temsilcilerinin katıldığı zirve, Ukrayna‑Rusya savaşına dair güncel gelişmeleri ve olası barış müzakerelerini masaya yatırdı. Toplantının organizasyonunu Gönüllüler Koalisyonu üstlenirken, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılım sağlayarak gündemi şekillendirdi.

Erdoğan’ın Açıklamaları

İletişim Başkanı Burhanettin Duran, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanının toplantıda şunları belirttiğini aktardı: “Türkiye, adil ve kalıcı barışın bir an önce sağlanması için tarafların doğrudan temaslarını kolaylaştıracak diplomatik gayretlerini sürdürecektir.”

Erdoğan, ayrıca “Rusya ve Ukrayna arasındaki doğrudan müzakerelerin İstanbul’da yapılabileceği” yönünde bir öneri sundu. Bu öneri, Türkiye’nin jeopolitik konumunu ve bölgedeki etkisini vurgulayan önemli bir adımdır.

Uluslararası Tepkiler ve Görüşler

Zirveye katılan ülkeler, enerji ve liman altyapısının barış sürecinde kritik rol oynayacağı görüşünü paylaştı. Özellikle enerji güvenliği ve kara limanlarının yeniden açılması, taraflar arasında güven ortamı oluşturmak için elverişli koşullar sağlayabilir.

Birçok katılımcı, Türkiye’nin “ara buluculuk” misyonunu takdir ederken, Rusya ve Ukrayna temsilcileri de İstanbul’da gerçekleşebilecek doğrudan temasların “güvenilir bir platform” sunacağını ifade etti.

Gelecek İçin Beklentiler

Uzmanlar, bu tür çok taraflı platformların kalıcı barışa giden yolda köprü görevi görmesi gerektiğini vurguluyor. Zirve sonrası yapılacak takip toplantıları ve diplomatik temasların yoğunlaşması, çatışmanın son bulması yönünde umutları artırıyor.

Erdoğan’ın “Türkiye, tarafların doğrudan müzakerelerini desteklemeye devam edecek” açıklaması, bölgedeki diplomatik çabaların sürdürülmesi açısından kritik bir mesaj niteliği taşıyor.