CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Herkesi Stockholm Sendromu’na kapılmamaya, dün elinden zor kurtulduğumuz celladımıza aşık olmamaya davet ediyorum” şeklindeki konuşmasıyla siyasi arenada büyük yankı uyandırdı. Bu sözler, DEM Parti mesajı olarak algılanıp tartışma ateşini alevlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, parti grubunda Özel’i hedef alan açıklamalarıyla yanıt vererek, “Şimdi çıkmış, artık ismini bile duymaya tahammül edemedikleri Selefi Kılıçdaroğlu gibi birilerini cellat olmakla itham ediyor” dedi. Erdoğan, CHP’nin “Terörsüz Türkiye” sürecine katkısını “Stockholm Sendromu” olarak nitelendirerek, “celladına aşık olmak” ifadesiyle muhalefetin tutumunu eleştirdi.
“Yahu insanda biraz utanma olur, mahcubiyet olur. Hadi Türkiye’yi bilmiyorsun, dış politikadan haberin yok, ekonomide herifi görsen mertek zannedersin; insan bari kendi geçmişini bilir, kendi kara sicilini bilir” sözleriyle öfkesini dile getiren Cumhurbaşkanı, Özel’e yönelik eleştirilerini daha da derinleştirdi.
Erdoğan, konuşmasının devamında şu soruyu yöneltti: “Şimdi bu beyefendiye sormak lazım: Ya sen ömrün boyunca hiç mi CHP’nin utanç lekeleriyle dolu tarihini okumadın?” Ardından, “Tek parti faşizminin bu millete neler yaşattığını hiç mi öğrenmedin? Sen kimin cellat, kimin mağdur olduğunu bilmiyor olabilirsin. Ama benim Kürt kardeşim kimin cellat olduğunu çok iyi bilir” ifadeleriyle Kürt sorununa değindi.


Erdoğan, eleştirilerini tarihsel bir çerçeveye oturtarak, “Ulus Meydanı’nda, İstiklal Mahkemeleri’nde alelacele kararlar alıp dar ağaçlarında iskemleyi kimin devirdiğini milletim gayet iyi bilir” dedi. Ardından, “Merhum Menderes’i zorla adım adım dar ağacına kimin taşıdığını milletim bilir” diyerek 1960 darbesine gönderme yaptı.
En kritik noktada, “Şimdi, ardından timsah gözyaşları döktükleri Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamlarına kimin sessiz kalarak onay verdiğini benim milletim çok iyi bilir” şeklinde bir vurgu yaptı. Ayrıca, “Terörle mücadele adı altında, Tunceli’den başlayarak bizim dönemimize kadar Kürt kardeşlerimizin kanını kimin döktüğünü benim milletim çok iyi bilir” diyerek güvenlik politikalarını da eleştirdi.
Son olarak, Özel’e “Hedef saptırmasın, kendini boşu boşuna yorma. Eğer cesareti varsa ve bir cellat görmek istiyorsa aynaya baksın. Kendi tarihine, CHP’nin geçmişine baksın. Celladı orada zaten görecektir” sözleriyle kapanış yaptı.
Bu açıklamalar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefete yönelik sert bir dil kullandığını ve tarihsel referanslarla siyasi bir mücadele yürüttüğünü gösteriyor. Özel’in Stockholm Sendromu iddiasının ardından gelen bu tepkiler, önümüzdeki haftalarda partisinin iç dinamiklerini ve muhalefetin birleştirici stratejilerini test edecek gibi görünüyor. Uzmanlar, bu tür söylemlerin seçmen davranışları üzerindeki etkisini yakından izlemeye çağırıyor.