Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Duran, Afet Haberciliği Eğitim Paneli’nde Önemli Açıklamalarda Bulundu

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, “Afet haberciliği sadece bir gazetecilik pratiği değildir; aynı zamanda toplumsal dayanışma, kamu düzeni, devlet‑millet iletişimi ve can güvenliğini ilgilendiren uzman bir alandır” dedi.

Afet Haberciliği Eğitim Paneli’nde Duran’ın Konuşması

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen Afet Haberciliği Eğitim Paneli‘nde, Başkanlık Sözcüsü Burhanettin Duran, “Afet Haberciliği: Haberin Felakete Dönüşmesini Engellemek” adlı Avrupa Birliği Erasmus projesi kapsamında bir araya gelmişlerdi.

Panelde Duran, afet zamanlarında medyanın rolünün yalnızca bilgi aktarımı olmadığını, toplumsal dayanışma ve kriz yönetimi açısından da hayati önem taşıdığını belirtti. “Afet haberciliği, yüksek hassasiyet ve sorumluluk gerektiren bir uzmanlık alanıdır.” diye ekledi.

Ortaklıklar ve Teşekkür

Duran, projenin yürütücüsü Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi başta olmak üzere, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Konya Büyükşehir Belediyesi Sosyal İnovasyon Ajansı, Slovenya’dan Primorska Üniversitesi, Ukrayna’dan Kiev Üniversitesi ve İspanya’dan Vigo Üniversitesi gibi uluslararası ortaklara teşekkür etti. Bu çok‑uluslu işbirliği, afet anlarında doğru ve hızlı bilgi akışının sağlanması açısından kritik bir adım olarak nitelendirildi.

Medya Ekosistemi ve Gelecek Vizyonu

Duran, iletişimin tüm veçhileriyle hayatın her alanına nüfuz ettiğini, bu yüzden sağlıklı iletişim ve medya ekosistemi için ortak çalışmaların zorunlu olduğunu vurguladı. “Toplumun lehine, standartları yüksek bir medya sistemi vazgeçilmezimizdir” diyerek, “Türkiye Yüzyılı, İletişimin Yüzyılı” vizyonunun altını çizdi.

Dezenformasyonla Mücadele

“Sahte bilgiyi ayırt etmenin zorlaştığı bir döneme girdik” diyen Duran, özellikle yapay zekâ destekli dezenformasyonun kriz anlarında nasıl tehlikeye dönüşebileceğine dikkat çekti. “Bilgiye ulaşmak kolay, ama doğru bilgiyle sahte bilgiyi ayırt etmek giderek zorlaşıyor.” ifadeleriyle, medya okuryazarlığının afet anlarında hayati bir unsur olduğunu vurguladı.

6 Şubat 2023 depremi sonrasında sadece 5 ay içinde 450’ye yakın dezenformasyonun tespit edilip ifşa edildiğini belirten Duran, bu süreçte mobil basın merkezleri kurarak gazetecilerin sahaya hızlı ulaşmasını sağladıklarını, uluslararası medya kuruluşlarıyla şeffaf bilgi paylaşımına önem verdiklerini anlattı.

Medya Okuryazarlığı ve Eğitim Çalışmaları

Duran, her bireyin akıllı telefonuyla bir anda haberciye dönüşebileceği gerçeğine değinerek, “Medya okuryazarlığı, özellikle afet anlarında kritik bir beceridir.” dedi. Bu kapsamda, doğrulama mekanizmaları, yapay zekâ üretimi görsellerin doğruluğu ve kaynak sorgulama konularında farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli seminerler, video eğitimleri ve 5 dilde hazırlanan “Afet Haberciliği” kitabı gibi materyaller üretildiğini açıkladı.

Gelecek Projeler

2024 yılında “Doğru Habercilik ve Medya Etiği” adlı kitabın farklı dillerde yayımlanması ve “Sesinizi Duyuyoruz: Afet ve Kriz Haberciliği” sempozyumunun düzenlenmesi, Duran’ın uzun vadeli planları arasında. Ayrıca, uluslararası geçerliliği olan bir afet haberciliği ders müfredatı geliştirilmesi ve bu müfredatın 5 dildeki kitabıyla desteklenmesi hedefleniyor.

Son Söz

Panel sonunda Duran, proje ortaklarına ve panelde emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür ederek, “Bu panel, afet haberciliği konusunda yeni çıktılar üretmek ve gelecekteki krizlerde daha bilinçli bir medya ekosistemi oluşturmak adına büyük bir adım” dedi.