Bülent Arınç, Edirne Cezaevi’nde Selahattin Demirtaş’ı ziyaret ettikten sonra, Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek istediğini ve aktif siyasetten çekileceğini söyledi. Bu iddialar, hem siyasi hem de toplumsal medyada geniş bir tartışma başlattı.
Demirtaş, “Onurumu çiğnetmeden ya çıkarım ya da burada kalırım” diyerek, kendisine atfedilen tüm sözlerin gerçek dışı olduğunu belirtti. Açıklamasında, “Ben buraya onurumla, başı dik girdim; onurumu kimseye çiğnetmeden ve yine başı dik çıkarım ya da burada ömrümün son gününe kadar kalırım.” ifadelerini kullandı.
Arınç’ın iddialarının ortaya çıkmasının ardından, Demirtaş’ın cezaevindeki dokuz yıllık sürecine dair yeni bir ışık tutması bekleniyordu. Demirtaş, hiçbir görüşün kendisi tarafından paylaşılmadığını, “İyi niyetli olsa bile kimsenin benim adıma konuşma yetkisi yoktur” diyerek, kendisine atfedilen ifadelerin tamamen uydurma olduğunu vurguladı.
Demirtaş, cezaevinde geçirdiği yılların kendisini en çok zorlayan konularından biri olduğunu, sürekli olarak yanlış bilgilerle mücadele etmek zorunda kaldığını dile getirdi. “Bu tür iddiaların her defasında düzeltilmek zorunda kalındığını ve bunun ayrı bir külfet haline geldiğini” sözleri, onun bu süreçteki yorgunluğunu ortaya koyuyor.
Demirtaş ayrıca, gelecekte siyasetçi ve avukatlarla görüşmeyeceğini, yalnızca “kendi arkadaşlarıyla” iletişim kuracağını belirtti. Açıklamasını, “Hepinize içten selam, sevgilerimle…” sözleriyle sonlandırdı.

Bu açıklama, hem HDP içinde hem de geniş siyasi çevrelerde Demirtaş’ın konumunun netleşmesi açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Özellikle yaklaşan seçim dönemi öncesinde, adaylık spekülasyonlarının önüne geçmek ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yapılan bu açıklama, medya gündeminde uzun süre yer alacak gibi görünüyor.