CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu için düzenlenen yürüyüşe katıldı. Maraş Caddesi'nden başlayan ve Atatürk Anıtı'na kadar süren yürüyüş, İmamoğlu'na destek gösterisinin yanı sıra demokrasi ve adalet mücadelesinin de simgesi haline geldi.Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da başarılı hizmetler yaptığını belirten Günaydın, şu anda Silivri'deki hücresinde bulunduğu süreçte dahi, Trabzon ve Aydın'dan gelen desteklerin onu güçlendirdiğini ifade etti. Günaydın, "Şimdi o Silivri'deki hücresinde gönlünün ve kalbinin yarısıyla Trabzon'u, gözüyle de Aydın'ı izliyor. Ben eminim memleketimdeki bu direniş onu içeride güçlü tutuyor ama aynı zamanda onlar içerideyken ihanet edenlerin başına gelenleri de Aydın da izliyor." dedi.Trabzon'dan bütün Türkiye'ye seslendiklerini vurgulayan Günaydın, "Bu demokrasi mücadelesidir, bu adalet mücadelesidir. Ekrem İmamoğlu ile simgeleşen halkımızın demokrasi ve adalete susamışlığı, yürüyen o büyük kararlılığıdır." ifadesini kullandı. Bu yürüyüşün ve dayanışmanın, toplumun demokrasi ve adalet taleplerinin ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğini belirten Günaydın, benzer mücadelelerin ülke genelinde devam ettiğine dikkat çekti.Arka Plan ve EtkilerEkrem İmamoğlu'nun tutuklanması ve İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılması, geniş yankı uyandırmıştı. Bu olay, siyasi çevrelerde ve toplumda demokrasi ve adaletle ilgili endişelerin dile getirilmesine neden oldu. İmamoğlu'nun liderliğindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çeşitli hizmetleri ve projeleri, toplumun büyük bir bölümünde olumlu etki yaratmıştı.Bu olayın benzerleri daha önce de yaşanmıştı. Türkiye'de siyasi tutuklamalar ve görevden uzaklaştırmalar, zaman zaman tartışma konusu olmaya devam ediyor. Günaydın'ın vurguladığı gibi, bu tür olaylar, demokrasi ve adalet mücadelesinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.Gelecek PerspektifiGelecekte, benzer olayların yaşanmaması için siyasi alanda daha fazla şeffaflık ve hesap verebilirlik gerektiği vurgulanıyor. Toplumun demokrasi ve adalet taleplerinin karşılanması, ancak bu tür değerlerin pekiştirilmesiyle mümkün olabilir. Günaydın'ın ifadesiyle, Ekrem İmamoğlu ve benzeri figürlerin temsil ettiği direniş ve kararlılık, toplumun bu taleplerinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
