Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İsrail, Şam kırsalındaki Beyt Cin kasabasına yönelik saldırılarıyla yıkıcı bir gündem izlediğini bir kez daha göstermiştir” dedi.

Keçeli, Suriye halkının özgürlüğüne kavuştuğu 8 Aralık yıldönümüne yaklaşılırken ve uluslararası toplumun “Suriye’nin istikrarı paydasında buluştuğu bu dönemde” İsrail’in saldırılarını “kabul edilemez” olarak nitelendirdi.
İsrail’in, Suriye’den kendisine yönelen herhangi bir tehdit bulunmamasına rağmen yürüttüğü askeri operasyonların, Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal ettiği, aynı zamanda sivil halka ve bölgenin istikrarına ciddi bir tehdit oluşturduğu vurgulandı.
Keçeli, “Suriye Hükümeti ve halkının ülkede güvenlik, refah ve toplumsal barışı tesis etme gayretlerine engel olma amacı taşıyan İsrail’in saldırıları bir an evvel sona erdirilmelidir” diyerek, bu tür eylemlerin durdurulması için uluslararası toplumun sorumluluk sahibi tüm üyelerinin harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
Bu açıklama, aynı dönemde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yapılan oturumda da dile getirilen endişelerle örtüşüyor. BM temsilcileri, İsrail’in Suriye toprakları üzerindeki askeri hareketliliğinin bölgesel istikrarı tehlikeye attığını ve uluslararası hukukun ihlali olduğunu hatırlattı.
Geçtiğimiz haftalarda, Beyt Cin kasabasına yönelik iki ayrı hava saldırısı daha gerçekleşmişti. İlk saldırıda bir sivil okul binası hasar görürken, ikinci saldırıda bir sağlık ocağı ağır zarar gördü. Bu olaylar, Suriye’nin kuzeybatısında artan insani krizle birleşince, bölgedeki mülteci akışının da hızlanmasına neden oldu.
Uzmanlar, İsrail’in bu tür operasyonları, Suriye’deki iç savaşı uzun vadede zayıflatma ve bölgedeki stratejik çıkarlarını koruma amacı taşıdığını öne sürüyor. Ancak Dışişleri Bakanlığı, bu politikaların uluslararası normlara aykırı olduğunu ve kapsamlı bir diplomatik çözüm bulunması gerektiğini vurguluyor.
Son olarak, Keçeli, “Uluslararası toplumun sorumluluk sahibi tüm üyelerine vazife düşmektedir” diyerek, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve bölgesel güçlerin ortak bir tavır alarak İsrail’in saldırılarını kısıtlaması gerektiğini yineledi.