Diyabetli bireyler için doğru beslenme, hastalığın kontrolü ve yaşam kalitesinin artırılmasında kritik bir rol oynar.
İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, Dünya Diyabet Günü’nde yaptığı açıklamada diyabetli hastaların beslenme alışkanlıklarını nasıl yeniden şekillendirmeleri gerektiğini ayrıntılı bir şekilde anlattı.

Beslenmenin Diyabet Tedavisindeki Temel Rolü
Prof. Dr. Alphan,
beslenmenin diyabet tedavisinin temel taşı olduğunu vurgulayarak, “
Diyabet, hayat boyu süren bir arkadaş gibidir; doğru beslenmeyle bu arkadaşla uyum içinde yaşamak mümkündür” dedi. Kan şekeri düzeylerinin istikrarlı tutulması, hastalığın uzun vadeli komplikasyonlarından korunmanın en etkili yoludur. Bunun için
karbonhidrat sayımı, glisemik indeksin düşük tutulması ve porsiyon kontrolü başlıca stratejiler arasında yer alıyor.
Kan Şekeri Kontrolü İçin Üç Kilit Nokta
1. Karbonhidrat Sayımı: Diyabetli bireyler, günlük karbonhidrat alımını
gram cinsinden takip ederek kan şekerindeki ani yükselişleri önleyebilir. Tam tahıllar, baklagiller, sebze ve meyveler kompleks karbonhidrat kaynaklarıdır.
2. Glisemik İndeks ve Glisemik Yük: Glisemik indeksi düşük besinler (tam buğday ekmeği, yulaf, mercimek vb.) kan şekerinin daha yavaş yükselmesini sağlar. Glisemik yük ise bir porsiyonun kan şekerine etkisini ölçer; bu değerin düşük tutulması önemlidir.
3. Posa ve Lif: Yüksek lifli besinler (sebze, meyve, tam tahıllar) kan şekerinin emilimini yavaşlatır, uzun vadede
insülin hassasiyetini artırır.
Ağırlık Yönetimi ve Metabolik Sağlık
Çoğu diyabetli hastanın tanı anında fazla kilolu olduğu görülür. Prof. Dr. Alphan, “
Kilo kaybının %10’u bile HbA1c, kan basıncı ve lipid profillerinde anlamlı iyileşmelere yol açar” açıklamasını yaptı. Kişiye özel diyet programları, hem
kilo verme hem de
kilo koruma hedeflerine ulaşmada kritik bir rehberdir.
Pratik Beslenme İpuçları
• Karbonhidrat Sayımı: Gün içinde alınan karbonhidrat miktarını not alın; öğünler arasında dengeli dağıtın.
• Glisemik İndeks Düşük Gıdalar: Tam buğday ekmeği, yulaf, baklagiller, çiğ sebzeler ve düşük glisemikli meyveler tercih edin.
• Protein Seçimi: Yağsız et, tavuk, balık, yumurta, az yağlı süt ürünleri ve bitkisel protein (baklagiller) tüketin.
• Sağlıklı Yağlar: Zeytinyağı, fındık yağı, az miktarda ayçiçek yağı gibi doymamış yağları kullanın; tereyağı, iç yağı ve trans yağlardan kaçının.
• Porsiyon Kontrolü: Tabak boyutunu küçültün, ölçü kaşığı ve tartı ile porsiyonları kontrol edin.
• Sıvı Alımı: Günde en az 2 litre su tüketin; şekerli içeceklerden ve aşırı kafeinden uzak durun.
• Ara Öğünler: Düşük glisemikli meyveler (elma, armut, çilek), çiğ kuruyemişler ve yoğurt gibi seçenekler tercih edin.
• Alkol ve Şekerli Gıdalar: Alkol tüketimini sınırlayın, şekerli tatlı ve atıştırmalıklardan tamamen kaçının.
Minimum Insülin Dozu ile Maksimum Yarar
Prof. Dr. Alphan, “
İnsülin dozunun düşük tutulması, hipoglisemi riskini azaltırken aynı zamanda ağırlık kontrolüne de katkı sağlar” diye belirtti. Bu nedenle diyabetli hastaların
sadece su tüketmeleri, şekerli içeceklerden tamamen uzak durmaları öneriliyor.
Ketojenik Diyet: Uygun mu?
Ketojenik diyetlerin popülerliği artarken, Prof. Dr. Alphan bu diyeti
tip 1 ve tip 2 diyabetli bireyler için sınırlı önerdi. Kısa vadede kilo kaybı sağlasa da, uzun vadede
dehidratasyon, elektrolit dengesizliği, böbrek taşı ve kardiyovasküler risk gibi ciddi yan etkiler ortaya çıkabilir. Ayrıca, düşük lif alımı nedeniyle kabızlık ve mikronutrient eksiklikleri riskini artırır.
Ulusal beslenme rehberleri, diyabetli bireylerin
günlük 130 gramın altında karbonhidrat tüketmemesini öneriyor; bu, enerjinin yaklaşık %40’ının karbonhidratlardan gelmesi anlamına geliyor.
Yaşam Tarzı Değişikliği: Hareket ve Uyku
Beslenmenin yanı sıra
fiziksel aktivite (günde en az 30 dk orta şiddette egzersiz), sigara ve alkolden uzak durmak, düzenli uyku ve yeterli D vitamini alımı da diyabet kontrolünü güçlendirir. Prof. Dr. Alphan, “
Sağlıklı yaşam tarzı, diyabetli bireylerin uzun ve kaliteli bir yaşam sürmesini mümkün kılar” dedi.
Sonuç
Diyabet, hayat boyu süren bir hastalık olsa da,
bilinçli beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri sayesinde komplikasyon riski büyük ölçüde azaltılabilir. Her diyabetli bireyin bir diyetisyenle iş birliği içinde
kişiye özel bir beslenme planı oluşturması, hastalığın yönetiminde en etkili adımdır.
Diyabetliler için beslenme alışkanlıklarını değiştirmek gerçekten çok önemli. Prof. Dr. Alphan’ın tavsiyeleri çok faydalı.