Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi, kan grubu uyumsuzluğu nedeniyle aile içinde organ bağışı yapamayan iki hastayı bir araya getirerek eşler arası çapraz böbrek nakli operasyonu gerçekleştirdi.
“Kan gruplarımız birbirine uymadığı için iki yıl boyunca diyaliz tedavisi gördük ve yaşam kalitemiz neredeyse sıfırdı,” diye konuşan 60 yaşındaki Besra Dağ, operasyonun planlandığı anda hâlâ umut ışığını görmüyordu.
“Eşim Şeyhmuz da bağışçı olmak istiyordu ama kan uyumsuzluğu nedeniyle nakil gerçekleşemedi,” dedi Besra’nın eşi.

Besra Dağ, 11 çocuğun annesi ve 2 yıl önce tanısı konulan böbrek yetmezliği ile mücadele eden bir hastadır. İlk başta diyet ve ilaç tedavisi uygulanmış, ancak hastalığı ilerleyerek 2 yıl boyunca diyaliz cihazına bağlanmak zorunda kalmıştır. Eşi Şeyhmuz Dağ, 62 yaşında, kan grubu uyumsuzluğu nedeniyle donör olamayan bir diğer hastadır.
59 yaşındaki Fesih Erkaçmaz ise bir yıl önce aynı hastanede böbrek yetmezliği tanısı almış, 11 ay önce diyalize başlamış bir hastadır. 55 yaşındaki eşi Necla Erkaçmaz ise bağışçı olma isteğiyle hastaneye başvurmuş ancak kan grubu uyumsuzluğu nedeniyle nakil yapılamamıştır.
Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Nurettin Ay ve ekibi, hastaların ve donörlerin detaylı HLA (Human Leukocyte Antigen) testleri ve kan grubu incelemeleri sonrasında şu sonucu bulmuşlardır: Necla Erkaçmaz’ın böbreği Besra Dağ’a, Şeyhmuz Dağ’ın böbreği ise Fesih Erkaçmaz’a uyumlu çıkmıştır. Bu bulgu, çapraz takas (paired exchange) yönteminin en ideal örneklerinden biri olarak değerlendirilmiştir.
Bir ay önce aynı gün içinde iki ayrı ameliyathanede gerçekleştirilen operasyon, ulusal çapraz nakil istatistiklerine göre oldukça nadir bir örnek teşkil etmektedir. Prof. Dr. Nurettin Ay, “Eşlerimiz aynı yaş grubunda, aynı sağlık koşullarında ve organ fonksiyonları birbirine çok yakın olduğu için bu tür bir takas için en uygun adaylardı” şeklinde konuştu.
Ameliyat sonrasında her iki hastanın da böbrek fonksiyonları normal sınırlara yükselmiş, diyaliz ihtiyacı ortadan kalkmıştır. Hastalar, ameliyat sonrası ilk gün hastaneden taburcu edilerek kontrol amaçlı düzenli kontrollerine devam etmektedir.
“Diyalizden kurtuldum, bir kez daha nefes alıyorum,” diyerek sevinçli bir ifadeyle duygularını paylaşan Besra Dağ, “Birbirimize hayat verdik, artık yeni bir başlangıç yaptık” dedi.
Fesih Erkaçmaz ise, “Şeker ve tansiyon hastasıyım, böbreklerime zarar verdi. Hanım böbreğini bağışlamak istedi ama kan grubu uyuşmuyordu. Çapraz nakil sayesinde diyalizden kurtulduk, sağlığımız çok iyi” şeklinde açıklamalarda bulundu. İkili, hastane kontrol randevularına düzenli gitmeye devam edeceğini ve sağlıklarını korumak için yaşam tarzı değişikliklerine uyacaklarını belirtti.
Prof. Dr. Nurettin Ay, Türkiye genelinde çapraz böbrek nakillerinin hâlâ sınırlı sayıda merkezde yapılabildiğini, ancak “Kan grubu uyumsuzluğu nedeniyle aile içi nakil yapamayan hastalar için bu yöntem hayati bir alternatif” olduğunu vurguladı. Ay, ayrıca “Donörlerin yaşı ve sağlık durumu da eşleşme sürecinde büyük rol oynar; 55‑60 yaş aralığındaki çiftlerimiz ideal bir profil oluşturdu” diye ekledi.
Uzmanlar, çapraz nakil programlarının daha geniş bir ağda kurulması halinde, organ bekleme listelerinin kısalacağını ve hastaların yaşam süresinin uzayacağını belirtiyor.
Bu başarılı operasyon, Diyarbakır ve çevresindeki organ bağışı bilincinin artırılmasında önemli bir örnek teşkil ediyor. Hastane yönetimi, “Toplumda organ bağışı ve takas konusundaki farkındalığı artırmak için eğitim seminerleri ve kampanyalar düzenleyeceğiz” diyerek, benzer vakaların artmasını hedefledi.
Çapraz nakil sayesinde hayatları yeni bir sayfa açan çiftler, artık “kardeş olduk” diyerek, bu yöntemin insan hayatına kattığı değeri en güzel şekilde ifade ettiler.