İyilik İyileştirir programının bu haftaki bölümünde, yazar, psikoterapist ve akademisyen Dr. Senai Demirci ev sahipliğini yaptığı sohbeti, izleyicilere ilham verici bir perspektif sunarak tamamladı. Metin Aydın’ın moderatörlüğünde gerçekleşen programda, din, psikoloji ve kişisel gelişim konularının kesişim noktalarına değinildi.
“Hayat bir bisiklet gibidir; pedal çevirirken bazen düşer, bazen kayar, bazen de yoldan çıkarız.” diyerek konuşmasına başlayan Demirci, bu metaforu insanın yaşam yolculuğu ve ruhsal gelişim süreciyle bağdaştırdı.
Demirci, imanın sabit bir hedef değil, sürekli yenilenen bir çaba olduğunu vurguladı: “Dünyada ‘Tamam ben artık iman ettim’ dediğimiz bir nokta olmayacak; iman, her an kendini sorgulayan ve yenileyen bir süreçtir.” Bu bakış açısı, özellikle günümüzün hızlı değişen toplumsal ve kültürel ortamında bireylerin manevi yönelimlerini yeniden gözden geçirmesine olanak tanıyor.
Demirci, güven üzerine de derinlemesine durdu. “Tanrı’ya inanan adam olmakta sorun yok; Tanrı’nın inandığı adam olmak mesele” diyerek, inancın sadece bir kabul değil, aynı zamanda güvenilir olma sorumluluğu taşıdığını belirtti. Kutsal metinlerdeki “Amenu” ve “Mümin” kavramlarını, yalnızca inananları değil, aynı zamanda güvenilir, sorumluluk sahibi bireyleri de tanımlayan terimler olarak yorumladı.
Bu yaklaşım, psikolojinin temel konularının da “güvenmek” ve “güvenilir olmak” başlıkları altında toplanabileceğini gösteriyor. Demirci, “Ruh sağlığının temel taşlarından biri ilişkisel güvendir; bu, bireyin kendine ve çevresine karşı dürüst ve tutarlı bir tutum sergilemesiyle mümkündür.” şeklinde konuştu.
Programda en çok dikkat çeken noktalarından biri, psikolojik esnekliğin özdeğer ve özşefkatle başladığı görüşüydü. Demirci, “Psikolojik esneklik dediğimiz şey, özdeğer ve öz şefkattir.” diyerek, kişinin kendine karşı merhametli ve değerli hissetmesinin iyileşme sürecindeki kritik rolüne işaret etti.
Ayrıca, kutsan metinlerin modern psikolojiyle ne denli örtüştüğüne de değinen Demirci, “Biz Kur’an’ı doğru okusaydık, bu kavramları çok daha önce keşfederdik.” ifadesiyle, antik metinlerde bile günümüz psikoterapötik yaklaşımların temellerinin atıldığını vurguladı.

Programın sonunda, Demirci izleyicilere özdeğerlerini beslemenin, kendilerine şefkat göstermenin ve güven temelli ilişkiler kurmanın kişisel dönüşümdeki önemini hatırlattı. İzleyiciler, bu derinlemesine sohbeti sosyal medya üzerinden yoğun bir ilgiyle paylaştı; birçok yorum, konuşmanın hem ruhsal hem de pratik yaşam açısından ne kadar yol gösterici olduğunu özetledi.
Dr. Senai Demirci, psikoterapi ve din psikolojisi alanında yürüttüğü araştırmaları sürdürürken, yeni kitap projeleri ve seminerlerle de halkla buluşmayı planlıyor. “İnsanların iç dünyalarını keşfetmelerine yardımcı olacak, hem bilimsel hem de manevi bir köprü kurmak istiyorum.” şeklinde sözlerini sonlandırdı.
Bu kapsamlı sohbet, psikolojik esnekliğin, özdeğerin ve özşefkatin hayat kalitesini artırmadaki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.