25. Dünya LNG Zirvesi, İstanbul’da enerji dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirerek başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar konuşmasında, Türkiye’nin artan enerji talebine yanıt vermek için attığı adımları detaylandırdı. Açılışta “Türkiye, küresel LNG pazarının önemli bir oyuncusu haline geliyor” denildi.


Programda BOTAŞ Genel Müdürü Abdulvahit Fidan, Bulgar Enerji Bakanı Georgi Samandov ve uluslararası yatırımcılar da hazır bulundu. Zirve kapsamında BOTAŞ, Almanya’nın devlet şirketi SEFE ve İtalya’nın ENI şirketiyle 10 yıllık toplam 11 milyar metreküplük LNG tedarik anlaşması imzaladı. SEFE 6 milyar, ENI ise 5 milyar metreküp doğal gaza eşdeğer LNG’yi 2028’den itibaren her kış dönemi için temin edecek.
Bakan Bayraktar, “Güç talebimiz son 20 yılda üç katına çıktı, önümüzdeki 30 yılda da aynı oranda artacak” diyerek Türkiye’nin enerji ihtiyacının çarpıcı büyümesini vurguladı. Yapay zeka, elektrikli araçlar, soğutma sistemleri ve yeni nesil endüstriyel prosesler bu talebin başlıca itici güçleri olarak gösterildi.
Türkiye, 2050 yılına kadar karbon nötr bir ekonomi hedefiyle yenilenebilir enerji kapasitesini %61 seviyesinden %80’in üzerine çıkarmayı planlıyor. Avrupa’da yenilenebilir kapasite açısından 5., dünyada ise 11. sırada bulunan ülke, her yıl 8‑10 GW yeni kurulu güç eklemeyi hedefliyor. Nükleer alanda ise Akkuyu NPP’nin ilk birimi 2026’da devreye girecek ve 2050’ye kadar toplam 20 GW kapasiteye ulaşmak için Sinop ve Trakya’da 8 ek reaktör ile Küçük Modüler Reaktör (SMR) 5 GW kapasite planlanıyor.
Bayraktar, Karadeniz’deki Sakarya Gaz Sahasının 12. aşamaya ulaştığını ve şu anda 4 milyon haneye gaz sağladığını belirtti. 2028’e kadar aşama 2 tamamlanacak, 2028‑2030 arasında üretim iki katına, 2030‑2035 arasında ise dört katına çıkacak. Ayrıca “Altı yeni deniz ve kara arama kuyusu” açılacağı duyuruldu; bu projeler Türkiye’nin gaz keşif portföyünü genişletmeyi amaçlıyor.
Karadeniz’in yanı sıra, Pakistan, Libya, Irak ve Orta Asya gibi stratejik bölgelerde ortaklarla yeni projeler geliştirilmekte. Bu coğrafi çeşitlilik, dışa bağımlılığı azaltma ve enerji güvenliğini artırma stratejisinin bir parçası.
BOTAŞ, 22 farklı ülkeden ve 33 şirketten gaz temin ediyor. 2016’dan itibaren LNG arzındaki artışı öngörerek gazlaştırma kapasitesini beş kat artırdı ve günde 161 bcm’ye çıkardı. Bu sayede 2025‑2026 yıllarında imzalanan toplam 106 bcm LNG sözleşmesi, Türkiye’nin toplam gaz ithalatının %25‑30’unu karşılıyor.
Bayraktar, “Enerji güvenliği ve iklim eylemi el ele gitmeli” diyerek, Türkiye’nin 2029‑2030 dönemi için %20‑25 depolama kapasitesi hedefini ve Tuz Gölü ile Silivri depolama tesislerinin 2030’a kadar sırasıyla 8,5 bcm ve 6 bcm’ye ulaşmasını vurguladı.
Türkiye, önümüzdeki yıllarda LNG pazarında ilk kez bir İstanbul zirvesi düzenleyerek bölgesel bir enerji hub’ı olma hedefini pekiştirdi. Bakan Bayraktar, COP31’in Türkiye tarafından ev sahipliği yapılacağını ve dekarbonizasyonun öncelikli gündemde yer alacağını hatırlattı.
Uluslararası işbirlikleri kapsamında, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da yeni gaz tedarik anlaşmaları görüşülmekte. Özellikle “Üç yeni deniz ve iki kara sahası” projeleri, Türkiye’nin küresel enerji haritasındaki konumunu güçlendirecek.
Sonuç olarak, Türkiye’nin enerji politikası hem iç talebi karşılamaya yönelik genişletilmiş altyapı yatırımlarını hem de dış kaynak çeşitliliğini artırmayı hedefliyor. Bu stratejik adımlar, ülkenin uzun vadeli enerji güvenliğini ve iklim hedeflerine uyumunu garantileyecek.