Dünya Türk Kahvesi Günü İstanbul’da Coşkuyla Kutlandı

Dünya Türk Kahvesi Günü İstanbul’da Coşkuyla Kutlandı
Yayınlama: 05.12.2025
4
A+
A-

Dünya Türk Kahvesi Günü kapsamında İstanbul’da kültür‑turizm odaklı bir etkinlik gerçekleştirildi. Katılımcılar, 1554’te açılan dünyanın ilk kahvehanesi olarak bilinen Yeni Han’da, kahvenin tarihsel yolculuğunu ve UNESCO miras statüsünü yakından keşfetme fırsatı buldu.

Beta Yeni Han’da “Kahvenin Sıfır Noktasında Kültürlerarası Yolculuk”

İstanbul’un tarihi yarımadasında, Beta Yeni Han’da “Kahvenin Sıfır Noktasında Kültürlerarası Yolculuk” sloganıyla başlatılan program, sabah saatlerinden itibaren yerli ve yabancı ziyaretçileri kendine çekti. Mekân, 1554 yılında kurulan dünyanın ilk kahvehanesi olarak kabul edildiği için, etkinlik alanı adeta bir zaman tüneli işlevi gördü. Katılımcılar, Beta Yeni Han 1554 Kahve Müzesini gezerek, 16. yüzyıldan kalma kahve fincanları, eski ölçü birimleri ve o döneme ait el yazması tarifleriyle tanıştı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Önemli Açıklamalar

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi, açılış konuşmasında, “Türk kahvesi 5 Aralık 2013’te Azerbaycan’ın Bakü şehrinde UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesine dahil edildi. O tarihe kadar hiçbir içecek unsuru bu listeye girmemişti.” şeklinde bir tarihsel vurguda bulundu. Terzi, kahvenin sadece bir içecek olmadığını, ritüeller, sosyal etkileşim ve hatta kız isteme gibi geleneksel törenlerdeki yerini de öne çıkardı.

Türkiye’nin UNESCO listesine yeni bir unsur daha ekleme aşamasında olduğuna işaret eden Terzi, “Antep İşi Nakışı’nın da aday gösterildiği süreçte, kültürel miras çeşitliliğimizin daha da genişleyeceğini umuyoruz.” dedi.

Uzmanlar ve Yerel Yetkililerin Görüşleri

Beta Tea Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Uğur, “Mevlana’nın ‘Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir’ sözü, Türk kahvesinin evrensel bir duygu birikimi olduğunu gösteriyor.” diyerek, kahvenin UNESCO tarafından tescillenmesinin kültürel birikimin uluslararası alanda tanınması anlamına geldiğini vurguladı.

Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, İstanbul’un binlerce yıllık tarihine değinerek, “Şehrimiz sadece somut kültürel miraslarla değil, aynı zamanda somut olmayan değerlerle de zengindir. Türk kahvesi, bu değerin en parlak örneklerinden biridir.” şeklinde konuştu.

Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Başkan Yardımcısı Osman Serim, kahvenin Osmanlı’dan Avrupa’ya yayılışını anlattı. “Le Procope, 1669’da Fransa Kralı XIV. Louis’e gönderilen elçi Süleyman Ağa sayesinde açıldı. Bu, kahvenin Batı dünyasına Osmanlı aracılığıyla girişinin en net örneklerinden biridir.” diye ekledi.

Ritüel ve Sunumun Canlandırılması

Açılış konuşmalarının ardından, geleneksel Türk kahvesi ritüelinin sahne performansı sergilendi. Osmanlı kıyafetleri içinde giyinmiş kahvecibaşı ve yardımcıları, misafirlere kahve falı göstererek, kahvenin sosyal bir sohbet aracı olarak hâlâ ne kadar etkili olduğunu gözler önüne serdi. İzleyiciler, kahvenin “tetikleyici” ve “itki gücü” olduğunu hatırlatarak, bu geleneksel içeceğin modern yaşamda da yer bulduğunu bir kez daha doğruladı.

Etkinlik, yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda Türk kahvesinin UNESCO mirası statüsü sayesinde uluslararası alanda nasıl bir kimlik kazandığını gösteren bir platform oldu. Katılımcılar, hem geçmişin izlerini sürerken hem de geleceğin kültürel politikalarına ışık tutacak yeni projeler hakkında fikir alışverişinde bulundu.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.