Zürih’in kalbinde, Paradeplatz Meydanı’nda sabah saatlerinde açılan standlarda Türk Konsolosluğu ve yerel sivil toplum kuruluşları ortaklaşa bir şov hazırladı. “Bu özel gün, iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirmek için mükemmel bir fırsattır,” diyerek Konsolosluk Sözcüsü Maria Keller, katılımcılara hoş geldin konuşması yaptı.

Ziyaretçilere, geleneksel cezve ile hazırlanan Türk kahvesi tadımı sunuldu. Uzman baristalar, kahvenin köpük oluşturma tekniklerini gösterirken, izleyicilere “Kahve, sadece bir içecek değil, aynı zamanda bir sohbet ve kültür aracıdır” mesajı verildi. Yanında sunulan lokum ve hurma gibi Osmanlı lezzetleri, etkinliğin lezzet skalasını zenginleştirdi.
Etkinlik alanında kurulan bilgi stantlarında, Türk kahvesinin 2013 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dahil edilmesi, 5 Aralık’ın “Dünya Türk Kahvesi Günü” olarak ilan edilmesi ve kahvenin Osmanlı saraylarındaki yeri hakkında broşürler dağıtıldı. Broşürlerde ayrıca, Türkiye‑İsviçre Dostluk Anlaşması’nın 100. yılına özel bir tarihçe panosu yer aldı.
2025 yılı, iki ülke arasında 1925’te imzalanan Dostluk Anlaşması’nın centeni olmasıyla eşsiz bir öneme sahip. Etkinlikte imzalanan yeni bir kültürel değişim protokolü, genç öğrenci değişim programları ve ortak kahve festivalleri düzenlenmesini kapsıyor. Bu adım, iki millet arasındaki bağları sadece diplomatik düzeyde değil, halkın günlük yaşamına da taşımayı amaçlıyor.
Katılımcıların %92’si etkinliği “eğitici ve samimi” bulduklarını belirterek, benzer organizasyonların yıl içinde devam etmesi gerektiğini vurguladı. Konsolosluk, önümüzdeki yıllarda Zürih dışında Bern ve Basel gibi şehirlerde de aynı konseptte etkinlikler düzenlemeyi planlıyor.