Aydın Eczacı Odası Başkanı Sefa Karaarslan, 44. Olağan Büyük Kongre’de yaptığı uzun ve detaylı konuşmada, TEB’nin kongre dönemlerinin 2 yıldan 3 yıla çıkarılması gerektiğini vurguladı. Bu değişikliğin, hem planlama sürecinin derinleştirilmesini hem de alınan kararların daha sürdürülebilir olmasını sağlayacağını belirtti.

Konuşmasında, ilaçların erişilebilirliğinin artırılması, eczane ekonomisinin rahatlatılması, istihdam sorununun çözülmesi ve mesleki itibarın korunması gibi ana başlıkları da sıraladı. Ayrıca, medya iletişim biriminin kurulması gerektiğini söyleyerek, sektörel sesin daha etkili bir şekilde duyurulmasını hedefledi.
Karaarslan, uzun yıllardır güncellenmeyen ilaç fiyat kararnamesinin üç defa revize edilerek kar oranlarının %5’e yaklaşan bir iyileşme sağlandığını hatırlattı. Ancak, ülkenin mevcut ekonomik koşullarının bu kazanımları hızla erittiğini vurguladı. İlaç zamları mesleğin karlılığını doğrudan etkileyen bir unsur olmakla birlikte, önceliğin ilaçların bulunabilir ve ulaşılabilir olması olduğunu yineledi.
“İlaç zamları önceliğimiz değil, ilaçların her vatandaşın eline ulaşabilmesi,” diyerek, kısa, orta ve uzun vadeli hedeflere odaklanılması gerektiğini belirtti. Orta vadede meslek hakkı alınması ve kutu başı hizmet bedelinin düzenlenmesi gibi düzenlemelere, kısa vadede ise eczane ekonomisini rahatlatacak “adamların atılması” (yani maliyetlerin düşürülmesi) ihtiyacına dikkat çekti.
İstihdam sorununu mesleğin en kritik problemi olarak nitelendiren Karaarslan, Adalet Bakanlığı’na bağlı ceza evlerinde eczacı istihdamının sağlanması ve özel hastanelerde, evde sağlık birimlerinde eczacı istihdamına yönelik düzenlemelerin yapılması gerektiğini savundu.
“Yeni eczacılık fakülteleri açılmadan önce mevcut istihdam alanlarının genişletilmesi şart,” diyerek, fakültelerin kontenjanlarının düşürülmesi ve akademik teknik donanıma sahip olmayan birimlerin araştırma enstitüsüne dönüştürülmesi taleplerini ısrarla sürdürdü.
Mesleğin saygınlığının korunması için siyasi çekişmelerden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Karaarslan, “Siyasi rekabet, mesleki hırsa dönüşmemeli” ifadelerini kullandı. Etik değerlere sıkı bağlılık ve yöneticilerin sorumlu davranışı, mesleğin itibarını artıracak temel unsurlar olarak belirtildi.
İki yılda bir yapılan seçimlerin verimliliğini artırmak amacıyla kongre döneminin 3 yıla çıkarılması gerektiğini savunan Karaarslan, seçim sürecinin ilk altı ayında planlama ve kurum tanıma, ikinci altı ayında ise seçim çalışmalarıyla geçmesinin verimliliği düşürdüğünü dile getirdi.
Bu bağlamda, kurumsal hafızanın aktarılacağı birimler, lobicilik faaliyetlerini yönetecek bir ilişkiler birimi ve sosyal medya ile medya iletişimini yönetecek profesyonel bir ekip kurulmasının önemine değindi. “Bugün bir kurumu sosyal medyada etiketlediğimizde dönüş alıyoruz; biz de aynı profesyonellikte bir birim kurmalıyız,” şeklinde sözlerini tamamladı.