10 Yaşında Lise Mezunu Oldu: “Okulu Bitirmem 2 Yılımı Aldı”

10 Yaşında Lise Mezunu Oldu: “Okulu Bitirmem 2 Yılımı Aldı”
Yayınlama: 21.11.2025
6
A+
A-

Yusufhan Çakır’ın Olağanüstü Müzik Başarısı

10 yaşında bir çocuğun lise düzeyindeki Kraliyet Müzik Okulu diplomasını alması Türkiye’de ve dünyada büyük yankı uyandırdı. Samsun’un Çarşamba ilçesinde yaşayan “mutlak kulak” yeteneğine sahip genç piyanist, İngiliz Kraliyet Müzik Okulları Birliği (ABRSM) tarafından verilen Grade 8 Piyano sınavını ve Grade 5 Teori sınavını üstün puanlarla geçti. Bu sayede 60 ülkede geçerli bir lise diploması elde etti.

ABRSM, dünya çapında müzik eğitiminin standartlarını belirleyen prestijli bir kuruluştur. Yusufhan’ın bu seviyeye ulaşması, hem teknik hem de teorik açıdan olağanüstü bir yeteneğin göstergesidir. “Hem lise mezunu oldum hem motive oldum. Okulu bitirmem 2 yıl zamanımı aldı ama sonuçta yüksek puanla geçtim.” şeklindeki ifadesi, genç müzisyenin azmini ve disiplinini yansıtıyor.

Pandemi döneminde evde fazla vakit geçiren Yusufhan, 5 yaşındayken babası Süleyman Çakır’ın “Uzun İnce Bir Yoldayım” türküsünü piyanoda çalmasını istemesiyle müzikle tanıştı. Bu ilk deneyim, çocuğun kulağından gelen notaları doğrudan enstrümana aktarabilme yeteneğini ortaya çıkardı. Çocuk, kısa sürede Chopin, Mozart ve Bach gibi büyük bestecilerin eserlerini dinleyip, notalarını kendi başına çözerek çalmaya başladı.

Ailesi, çocuğun bu doğal yeteneğini fark ettikten sonra profesyonel eğitim almaya karar verdi. 2023 yılında Batum Senfoni Orkestrası eşliğinde Isaak Yakovich Berkovich’in Do Majör Piyano Konçertosu’nu, 2024 yılında ise J.S. Bach’ın Re Minör 1 No’lu Piyano Konçertosu BWV 1052’yi başarıyla yorumladı. Orkestranın sahne ışıkları altında çalması, Yusufhan’ın sahne tecrübesini güçlendirdi.

2024 Vivaldi Uluslararası Müzik Yarışması Konçertosu’nda piyano kategorisinde dünya birinciliği elde ederek adını uluslararası arenaya yazdırdı. Yarışma, binlerce katılımcının online olarak sahneye çıkabildiği bir platform sunuyor; Yusufhan’ın birinciliği ise dijital dönemde de Türkiye’nin müzik eğitimindeki potansiyelini gözler önüne serdi.

Anne Gökçe Çakır, çocuğun eğitim sürecini şöyle anlatıyor: “Pandemi sırasında evde yalnız kaldığı iki yılda, 5 yaşında kendi kendine piyano çalmayı öğrendi. 7 yaşında özel bir müzik merkezine kaydoldu ve kısa sürede ‘mutlak kulak’ yeteneği tespit edildi.” Aile, okul kapandığı dönemde evdeki piyanoyu yanına alarak çocuğun pratik yapmasını sürdürdü.

Yusufhan, geleceğe dair büyük hedefler belirledi. “Hem piyanist hem de mühendis olmak istiyorum. Mühendislik konularına da çok ilgi duyuyorum.” dedi. 6. sınıf öğrencisi olan genç, aynı zamanda besteler de yapıyor ve şu an bir yeni beste üzerinde çalıştığını belirtti.

Bu başarı, Türkiye’de genç yeteneklerin desteklenmesi ve uluslararası alanda tanıtılması gerektiğine dair yeni tartışmalar başlattı. Uzmanlar, erken yaşta müzik eğitiminin çocukların bilişsel gelişimine katkı sağladığını ve “mutlak kulak” gibi nadir yeteneklerin sistematik eğitimle daha da geliştirilebileceğini vurguluyor.

Yusufhan Çakır’ın hikâyesi, sadece bir çocuğun notaları çalması değil; aynı zamanda aile desteği, doğru eğitim politikaları ve teknolojik platformların bir araya gelerek nasıl büyük başarılar doğurabileceğinin canlı bir örneği olarak öne çıkıyor.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.