Türkiye, Stadion Vasil Levski‘de oynanan karşılaşmada ilk yarının 23. dakikasında İbrahim Yalçın‘ın golüyle öne geçti. İkinci yarının 58. dakikasında ise Mehmet Demir takımını 2-0’a taşıyan golü attı. Maç boyunca Türkiye, topa sahip olma oranı ve atak sayısı bakımından üstün bir performans sergiledi. Bulgaristan ise savunma hatalarına ve penaltı fırsatlarına rağmen gol bulmakta zorlandı.

Maçın ardından Bulgar medyası, Türkiye’nin üstünlüğünü vurgulayan ama aynı zamanda kendi takımlarını eleştiren bir dizi çarpıcı başlık yayınladı. İşte en çok konuşulan manşetlerden bazıları:
GOL.BG: ‘Bulgaristan Türkiye’de zorlu bir mücadele verdi ama biz resmen futbolun cücesiyiz!‘
BTVSPORT: ‘Milliler yine Türkiye’ye yenildi.’
BGONAIR: ‘Bulgaristan her zamanki gibi Türkiye’ye yenildi ve grupta 0 puanla kaldı.’
DSPORT: ‘Penaltı ve kendi kalesine atılan gol “Timsah”ı besledi – Bulgaristan dişlerini gösterdi ama Türkiye’ye yenildi.’
LUPA.BG: ‘Mütevazı: Bu sefer Türkiye’ye karşı sadece 2-0 yenildik.’
WEBCAFE: ‘Türkiye Bursa’da bize acıdı, “Aslanlar” elemelerde hala puan alamadı.’
SPORTLIVE: ‘Acının sonu yok: Milli takımdan bir mağlubiyet daha ve Türkiye’ye karşı 20 yıllık utanç.’
TEMA SPORT: ‘Biraz futbol oynamasına rağmen Bulgaristan yine Türkiye’ye yenildi.’
Manşetlerin çoğu, ‘futbolun cücesi’ gibi aşağılayıcı bir söylemle Bulgar futbolunu küçümserken, aynı zamanda Türkiye’ye karşı duyulan hayranlığı da gözler önüne seriyor. Bu çarpıcı dil, hem ulusal gururu hem de spor medyasının rekabetçi yapısını ortaya koyuyor.
Türk spor yorumcuları, bu tür dış eleştirilerin “olumsuz bir motivasyon kaynağı” olabileceğini belirterek, “Türkiye’nin sahada gösterdiği performans, medyadaki bu abartılı tepkileri haklı çıkarmıyor” şeklinde bir değerlendirme yaptı. Diğer yandan, Bulgar futbol otoriteleri ise medya söyleminin aşırıya kaçtığını, “gerçek sorunların teknik ve taktik eksikliklerde olduğu” görüşünü savundu.
Özetle, 2-0’lık galibiyet hem Türkiye’nin grup aşamasındaki konumunu güçlendirdi hem de Bulgar medyasında geniş bir tartışma başlattı. Önümüzdeki maçlarda iki ülkenin de performansı, bu medya ateşinin sönüp sönmeyeceğini gösterecek.