9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, tutuklu sanık Ali Emre‘ye “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan indirimsiz 19 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Diğer sanıklar Erol Özuslu ve Ahmet Yıldız için 16 yıl 3 ay, Nazım Tosun için 17 yıl 6 ay hapis cezası kesildi. Ancak aynı gün mahkeme heyeti, bu tutuklu sanıkların adli kontrol şartıyla tahliye edilebileceğine hükmetti.

Kararın açıklanmasının ardından, Emre Apartmanı’nda 49 yakınını kaybeden aileler, yıkılan binanın bulunduğu alanda toplandı ve “Adalet istiyoruz” sloganları attı. Aileler, verilen cezaların yetersiz olduğunu ve tahliye kararının “vicdanları yaraladığını” belirterek, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
Gözyaşları içinde konuşan bazı vatandaşlar, kaybettikleri yakınlarının anısını yaşatmak için seslerini yükseltti. Özellikle Beyza Aslan ve Mehmet Muzaffer Demir gibi depremzede tanıkları, enkaz altında geçirdikleri saatleri ve yaşadıkları fiziksel travmaları anlattı.
“10 saat enkaz altında kaldık” diyerek duygularını paylaşan Beyza Aslan, binanın sadece 8 saniyede yıkıldığını ve annesini kaybettiğini söyledi. Mehmet Muzaffer Demir ise “Ben eşimi kaybettim. Enkazdan 11–12 saat sonra çıkarıldım. Kulağım parçalandı, ayaklarım kırıldı. Hâlâ ayaklarımda platinler var.” ifadelerini kullandı ve verilen uzun hapis cezalarının tahliye ile sonuçlanmasının “kabul edilemez” olduğunu vurguladı.
Seziye Sağlamer ise, “Depremde kız kardeşimi ve babamı kaybettim. Annem ise sağ kolunu kaybetti. Yaklaşık 20 saat enkaz altında kaldı. Kendi imkanlarımızla, kendi ellerimizle enkazı kazarak annemi çıkardık.” diye konuştu. Sağlamer, “İnsanın en temel ihtiyacı güvende olmaktır. Biz her gün travmalarla yaşadığımız bir ülkede hayatta kalmaya çalışıyoruz.” diyerek, gelecekte benzer bir felaketin tekrar yaşanmaması için toplumun ve yetkililerin sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
Emre Apartmanı davasını yürüten avukat Gökçe Özdemir Kahraman, verilen kararlara itiraz edeceklerini duyurdu. “Biz dün acı bir gerçeği daha öğrendik. Ateş düştüğü yeri yakmıyormuş; ailesini yakıyormuş. Bizim acımız hala dinmedi.” diyen Özdemir, “Sanıklardan biri 19 yıl 6 ay, diğerleri ise 17 yıl 6 ay ve 16 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Yaklaşık 20 yıllık meslek hayatımda bu kadar ağır ceza alan birinin tahliye edilmesine ilk kez tanık oldum. Buna da itiraz edeceğiz.” şeklinde, kararın gerekçesini beklediklerini ve sorumluların tam anlamıyla cezalarını çekmelerini istediklerini vurguladı.
2023’te Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası, Gaziantep’in Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi’nde yer alan 11 katlı Emre Apartmanı tamamen yıkıldı. 49 kişi hayatını kaybederken, 17 kişi yaralandı. Davada, müteahhit Ahmet Yıldız, Ali Emre ve mühendis Nazmi Tosun‘un, mimar izni olmadan ve projeye aykırı şekilde bina inşa ettikleri, bu yüzden bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden oldukları iddia edildi. Şantiye şefi Erol Özsulu‘nun da aynı suçla yargılanması, davanın kapsamını genişletti.
Bu davanın sonuçları, Türkiye’de yapı denetimi ve deprem yönetmeliği uygulamalarına yönelik toplumsal bir tartışmayı yeniden alevlendirdi. Uzmanlar, benzer felaketlerin önlenmesi için daha sıkı denetim, şeffaflık ve sorumluluk mekanizmalarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.