Japonya’nın kuzeyindeki Misawa bölgesi, 7.6 şiddetinde bir sarsıntı ile sarsıldı. ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS) depremin merkezinin Aomori eyaletindeki Misawa’nın 73 km kuzeydoğusunda olduğunu belirtti. Sarsıntının yaklaşık 53 kilometre derinlikte gerçekleştiği ve ilk raporların can ya da mal kaybı bildirmediği kaydedildi.
Deprem sonrasında, Japon Meteoroloji Ajansı bölgeye 3 metre yüksekliğe kadar ulaşabilecek dalgalarla bir tsunami uyarısı verdi. Uyarı, dalgaların birden fazla kez kıyıya vurabileceğini ve kıyı kasabalarında acil durum önlemlerinin devreye gireceğini içeriyordu. Yetkililer, sahil şeridindeki tüm evleri ve iş yerlerini olası su baskınlarına karşı hazırlıklı olmaları için uyardı.
Uyarının ardından, ülke genelinde kurulu tsunami sirenleri çalmaya başladı. Siren sesleri, sahil kasabalarında ve liman bölgelerinde yaşayanların telefonlarıyla aynı anda eşzamanlı bir şekilde duyuldu. Çalan sirenlerin görüntüleri, sosyal medyada hızla yayıldı; birçok vatandaş, sesin geldiği anı akıllarına kazımak için cep telefonlarıyla kaydetti.


Yerel yetkililer, sirenlerin çalmasıyla birlikte acil durum toplanma alanlarına yönlendirme yapıldı. Acil durum ekipleri, sahil boyunca tahliye planlarını devreye soktu ve vatandaşları yüksek yerlere çıkmaya çağırdı. Uzmanlar, 7.6 gibi yüksek bir şiddetteki depremlerin tsunami riskini artırdığını vurgulayarak, halkın bu tür uyarılara hemen yanıt vermesinin hayati önem taşıdığını belirtti.
Japonya, 2011’deki büyük Tōhoku depremi ve tsunami gibi felaketlere sahiptir. Bu trajik olaylar, ülkenin erken uyarı sistemlerini ve acil durum prosedürlerini güçlendirmesine yol açtı. Yeni teknolojiler ve genişletilmiş siren ağları sayesinde, bu seferki uyarının daha hızlı ve etkili bir şekilde duyurulması sağlandı.
Şu an için, depremin ardından rapor edilen can kaybı bulunmamakla birlikte, kıyı bölgelerinde su yükselmesi izleniyor. Yetkililer, dalga yüksekliğinin hâlâ ölçülmekte olduğunu ve gerekli durumlarda ek tahliye önlemlerinin alınacağını belirtti. Halkın sirenlere verdiği hızlı yanıt, olası bir felaketi önlemede kritik bir adım olarak öne çıktı.