Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu TV8 TV Yayıncılık A.Ş., Kamuyu Aydınlatma Platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Şirket paylarının ortak satışı ve sermaye artırımı suretiyle halka arz edilmesine karar verilmiştir” ifadesiyle sürecin resmen başladığını duyurdu.

Bu hamle, Acun Medya Holding’in şirket içindeki kontrolünü güçlendirirken, yeni yatırımcılara da geniş bir pay dilimi sunmayı hedefliyor. Halka arz kapsamında, şirketin 3,200,000,000 TL kayıtlı sermaye tavanı içinde, mevcut sermaye 150,000,000 TL’den 21,000,000 TL artırılarak 171,000,000 TL’ye yükseltiliyor. Bu artış, tamamen nakit karşılığıyla gerçekleşecek.
Acun Medya Holding, sahip olduğu 14,000,000 TL nominal değerli 14,000,000 adet payı ortak satış yöntemiyle halka arz edecek. Böylece yeni pay alıcıları, şirketin gelecekteki büyüme potansiyeline doğrudan katılma şansı elde edecek.
Acun Ilıcalı, Türkiye’nin en dinamik medya girişimcilerinden biri olarak tanınıyor. TV8, özellikle genç izleyici kitlesi ve yenilikçi program formatlarıyla son yıllarda izlenme oranlarını ciddi anlamda artırdı. Bu halka arz, yalnızca TV8’in finansal yapısını güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda Türkiye medyasının borsada temsil edilme oranını yükseltecek bir adım olarak görülüyor.
Uzmanlar, bu sürecin SPK’nın “yeni medya şirketlerinin halka açılması” stratejisine uygun olduğunu ve yatırımcılara çeşitlendirilmiş bir portföy fırsatı sunduğunu belirtiyor. Ayrıca, sermaye artırımı sayesinde TV8’in içerik üretim kapasitesi, teknoloji yatırımları ve uluslararası genişleme planları da daha rahat finanse edilebilecek.
SPK’nın başvuruyu değerlendirme sürecinin ardından, resmi prospektüs yayınlanacak ve öncelikli olarak kurumsal yatırımcılara ön teklif dönemi açılacak. Halka arz sürecinin tamamlanmasıyla birlikte, TV8’in hisseleri Borsa İstanbul’da işlem görmeye başlayacak. Şirket, bu süreçte şeffaflık ve yatırımcı ilişkileri konularında yoğun bir iletişim kampanyası yürütmeyi planlıyor.
Bu gelişme, Acun Ilıcalı’nın medya ekosistemindeki konumunu daha da sağlamlaştırırken, yatırımcıların da yeni nesil medya şirketlerine yönelmesi açısından dikkat çekici bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor.