Almanya Ekonomi Bakanı Katherina Reiche, ülkenin üç yıldır üst üste süren durgunluk dönemine ışık tutarak, ekonomik büyümenin yeniden canlanması için cesur ve muhtemelen rahatsız edici kararlar gerektiğini vurguladı. Salı günü Federal Meclis’te gerçekleşen bütçe görüşmelerinde, Almanya’nın hâlâ gerekli güç, tecrübe ve yeteneğe sahip olduğunu ancak bu potansiyelin harekete geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Reiche, “Bu dönemde cesur kararlar almak kaçınılmazdır; aksi takdirde Almanya, sadece gerilemekle kalmayıp, rakiplerinin gerisinde kalacaktır” diyerek konuşmasını sürdü. Ekonominin üç yıldır durgun bir seyir izlediğini, bu durumun yalnızca dış faktörlerden değil, aynı zamanda demografik değişim, aşırı bürokrasi ve yapısal sorunlar gibi iç dinamiklerden de kaynaklandığını dile getirdi. “Bazı alanlarda başkaları kadar hızlı ilerleyemedik. Biz kötüleştiğimiz için değil, başkaları çok daha hızlı ve daha iyi hale geldiği için geride kalıyoruz” şeklinde eleştirdi.
Bu bağlamda, Reiche, Almanya’yı yeniden Avrupa’nın büyüme lokomotifi konumuna taşıyabilmek için işletmelere daha geniş hareket alanı, sağlam bir kamu maliyesi ve daha iyi yükselme imkanları sunan bütüncül bir ekonomi politikası gerektiğini savundu. Avrupa ülkeleri arasındaki dayanışmanın önemine değinen bakan, Mercosur gibi serbest ticaret anlaşmalarının da ekonominin dışa açılmasında kritik rol oynayacağını belirtti.
Öte yandan Almanya’nın en etkili sendikalarından biri olan IG Metall’in başkanı Christiane Benner, iş dünyasına ülkede kalma ve burada yatırım yapma çağrısında bulundu. Pandemi öncesi “altın yıllar” olarak nitelendirdiği dönemin ardından, son yıllarda koşulların zorlaştığını ifade eden Benner, “Biz teknoloji üretebilen bir ülkeyiz; geleceğe yatırım yapmalıyız” diyerek sesini yükseltti.
Benner, hükümetin doğru koşulları oluşturma çabalarına destek verirken, şirketlerin de bu çabayı değerlendirmesi ve uzun vadeli yatırımlarını Almanya’da sürdürmesi gerektiğini vurguladı. Ağır sanayi ve otomotiv odaklı bir sendika olarak IG Metall, Almanya’nın nitelikli iş gücü ve güçlü üretim altyapısı sayesinde hâlâ bir üretim merkezi olduğunu hatırlattı.
Sendika lideri, iş dünyasında moral bozukluğu gözlemlediğini dile getirerek, havacılık, savunma sanayi ve medikal teknoloji gibi sektörlerin şu anda iyi performans gösterdiğini belirtti. Ayrıca, çalışanların uzun saatler çalışması ve tembellik iddiaları üzerine yapılan tartışmalara da eleştirel bir bakış açısı getirdi: “İşverenlerin ve siyasetçilerin insanların çok hasta ya da çok tembel olduğuna dair tartışmaları artık bırakmasını bekliyoruz. Birçok çalışan gelecek kaygısıyla mücadele ediyor ve IG Metall olarak bu insanların istismar edilmesine izin vermeyeceğiz”.
Bu iki önemli ses, Almanya’nın ekonomik geleceği için ortak bir zemin oluşturuyor: hem devletin cesur reformları hem de iş dünyasının uzun vadeli yatırım kararlılığı. Uzmanlar, bu sinerjinin ülkenin rekabet gücünü artıracağını ve Avrupa’nın en büyük ekonomik güçlerinden biri olarak konumunu yeniden pekiştireceğini öngörüyor.