Altın fiyatlarında beklenmedik hareket: İslam Memiş yatırımcıları uyardı

Fed tutanakları ve altın piyasasındaki ani düşüş, uzmanların 2026 öngörüsüyle birleştirildi.

Fed Tutanaklarının Açıklığı

ABD Merkez Bankası’nın ( Fed ) son toplantısına dair tutanakların yayınlanması, finans dünyasında büyük bir merak uyandırdı. Belgelerde, yetkililerin aralık ayında faiz indirimi yapıp yapmayacağı konusunda ortak bir karar veremediği açıkça belirtildi. Bu belirsizlik, piyasalarda risk iştahını azalttı ve güvenli liman olarak görülen altına yönelimde gerilemeye yol açtı.

Altın Fiyatlarındaki Düşüş

Altın fiyatları, haftanın son işlem gününe kayıpla girdi. Ons altın 4.056 dolar seviyesine gerilerken, serbest piyasada gram altın 5.510 TL bandında işlem gördü. Bu düşüş, yatırımcıların portföylerini yeniden dengelemeye çalıştığı bir dönemde gerçekleşti ve özellikle döviz kurlarıyla paralel bir hareket sergiledi.

İslam Memiş’in 2026 Öngörüsü

Altın ve para piyasaları uzmanı İslam Memiş, Kasım ayı değerlendirmesinde 2026 yılı için çarpıcı bir senaryo ortaya koydu. Memiş, gram altının 8.000 TL seviyesine, ons altının ise 4.800‑4.888 dolar arasında bir fiyat aralığına ulaşabileceğini öngördü. Bu tahmin, uzun vadeli yatırımcılar için hem bir fırsat hem de risk unsuru olarak değerlendiriliyor.

“Nakite ihtiyacınız yoksa elinizdeki varlıkları satmayın” diyerek yatırımcılara temkinli bir tavır sergilemelerini önerdi. Memiş, özellikle döviz kurlarının volatil olduğu ve enflasyon baskısının devam ettiği bir ortamda, altının değer koruyucu özelliğinin ön plana çıkacağını vurguladı.

Piyasa Reaksiyonu ve Yatırımcı Tavsiyeleri

Uzmanların uyarılarına rağmen, bazı yatırımcılar altının kısa vadeli düzeltmesinden faydalanmak istedi. Ancak analistler, faiz politikalarının belirsizliğinin devam etmesi halinde altın fiyatlarının yeniden yükselme potansiyelinin yüksek olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla, nakit ihtiyacı olmayan yatırımcıların portföylerini uzun vadeli stratejiler çerçevesinde tutmaları öneriliyor.

Altın piyasasındaki bu gelişmeler, hem yerel hem de küresel ekonomik dinamiklerin bir yansıması olarak görülüyor ve önümüzdeki aylarda Fed’in kararları, enflasyon verileri ve jeopolitik gelişmelerle birlikte izlenmeye devam edecek.