En Sağlıklısı programında organ bağışı, böbrek hastalıkları ve beyin ölümü üzerine kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirildi.
Organ Bağışının Tarihçesi ve Türkiye’deki Durum
Programda organ naklinin Antik Mısır’dan günümüze uzanan tarihi incelendi.
İlk cerrahi nakil denemeleri M.Ö. 3000’lerde gerçekleşirken, modern zamanlarda
ilk başarılı böbrek nakli 1954’te gerçekleştirildi. Türkiye’de ise organ bağışı oranları, Avrupa ortalamasının çok altında kalmakta; 2023 verilerine göre sadece %3,5 civarında bir oran söz konusudur.

Uzman Dr. Amil Hüseyinov, "
Bir kişi organlarını bağışladığında 8 kişinin hayatı kurtuluyor" diyerek bağışın hayat kurtarmadaki çarpıcı etkisini vurguladı. Düşük bağış oranının temel nedenleri arasında
dini çekinceler, toplumsal bilinç eksikliği ve yanlış bilgilendirme yer alıyor.
Böbrek Hastalıklarının En Yaygın Nedenleri
Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Murathan Uyar, böbrek hastalıklarının başlıca sebeplerinin
diyabet ve
hipertansiyon olduğunu belirtti. Türkiye’de yaklaşık 35 000 kişinin böbrek nakli beklediği, bu hastalıkların erken tanı ve kontrolünün hayati önem taşıdığı ifade edildi. "
Hipertansiyon da bir böbrek hastalığıdır" diyerek, tansiyon kontrolünün sadece kalp sağlığı için değil, böbrek sağlığı için de kritik olduğuna dikkat çekti.
Beyin Ölümü ve Toplumsal Algı
Programda beyin ölümünün ne anlama geldiği de detaylı bir şekilde ele alındı. Prof. Dr. Uyar, "
Beyin ölümü demek kişinin ölmesi demektir" diyerek, bu durumun ölümün kesin bir tanımı olduğunu vurguladı. Halk arasında beyin ölümü sonrası “yaşama şansı” olduğu yönündeki yanlış algıların, organ bağışı sürecine olumsuz etkileri olduğu belirtildi. Ayrıca, organ bağışı sonrası
bedensel bütünlüğün bozulmadığı ve hastanın fiziksel bütünlüğünün korunarak sadece organlarının bağışlandığı açıklandı.
Türkiye’nin Organ Nakli Yasaları ve Etik Çerçeve
Konuklar, Türkiye’nin organ nakli mevzuatının dünyada örnek gösterilebilecek nitelikte olduğunu ifade ettiler. "
Organ bağışında torpil yok" diyerek, tüm süreçlerin şeffaf, titiz ve etik kurallar çerçevesinde yürütüldüğünü vurgulayan Dr. Hüseyinov, bağışçının ve alıcının haklarının korunmasının yasal zeminde güvence altına alındığını belirtti.
Bağışın Artırılması İçin Öneriler
Uzmanlar, organ bağışı oranını artırmak için şu adımları önerdi:
- Dini otoritelerle iş birliği yapılarak, bağışın İslam’da caiz olduğu mesajının yaygınlaştırılması.
- Okullarda ve iş yerlerinde organ bağışı konulu bilinçlendirme kampanyalarının düzenlenmesi.
- Medyanın doğru ve bilimsel bilgiyi aktarması, mitlerin kırılması.
- Bağışçı ailelerine psikolojik destek ve teşekkür programları geliştirilmesi.
Bu önerilerin hayata geçirilmesi, Türkiye’nin organ bağışı oranını Avrupa standartlarına yaklaştırabilir ve her yıl daha fazla hayatın kurtarılmasını sağlayabilir.