Yanık ve Travma Derneği, TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı) işbirliğiyle düzenlenen üç büyük kongre, Belek Turizm Merkezi’nde bulunan lüks bir otelde resmen başladı. Açılışta, Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Nurullah Okumuş konuşma yaparak Türkiye’nin yanık tedavisindeki 20 yıllık yükselişini anlattı.
“Yanık tedavisi, sadece deri bütünlüğünün yeniden sağlanması değil, aynı zamanda enfeksiyon, metabolik yük, ağrı ve psikososyal etkilerin bütüncül yönetimini gerektirir.” diyerek konunun ne kadar karmaşık ve çok disiplinli olduğunu vurguladı.


Kongreye, ABD, Orta Doğu, Uzak Doğu, Balkanlar, Afganistan, Pakistan ve Şili gibi farklı coğrafyalardan gelen 31 ülkenin 350’den fazla bilim insanı, klinik uzman, hemşire ve araştırmacı katıldı. Katılımcılar arasında yanık cerrahisi, rehabilitasyon, psikiyatri ve medikal teknoloji alanlarında önde gelen isimler yer aldı.
Bu çeşitlilik, yanık tedavisindeki *kültürel ve bölgesel farklılıkların* paylaşılması ve ortak çözümler geliştirilmesi açısından büyük bir fırsat sundu.
Okumuş’un konuşmasında, artan şehirleşme, iklim değişikliği ve teknolojik cihazların yaygınlaşmasıyla birlikte yanık vakalarının tipolojisinin değiştiğine dikkat çekildi. Özellikle *kimyasal ve elektrik yanıklarının* oranının yükseldiği, bu durumun da yeni tedavi protokollerini zorunlu kıldığı belirtildi.
Yanık ve Travma Derneği Başkanı Prof. Dr. Emrah Şenel, “Türkiye, Avrupa’nın en büyük yanık merkezine sahip ve bu alanda deneyimli bir ekip barındırıyor. Ancak önleme konusunda hâlâ eksiklerimiz var.” diyerek, toplumsal farkındalık ve eğitim programlarının artırılması gerektiğini vurguladı.
2. Avrasya Yanık Kongresi Başkanı Doç. Dr. Sabri Demir, üçüncü derece yanıkların tedavisindeki zorlukları ve multidisipliner ekiplerin önemini anlattı. “Yanıklardan korunma bilincini artırmak, erken müdahale ve rehabilitasyon süreçlerini kısaltır.” şeklinde konuştu.
2. Ulusal Yanık Hemşireliği Kongresi Başkanı Doç. Dr. Emine Öksüz, hemşirelerin yanık bakımındaki kritik rolüne değinerek, yeni bakım protokolleri ve hasta eğitimi programlarının konferans programına dahil edileceğini açıkladı.
Avrasya Kongresi düzenleme komitesi üyesi Prof. Naiem Moiemen, “Her ülkenin yanıkla mücadele yöntemleri farklıdır; bu çeşitlilik, ortak bir bilgi havuzu oluşturmamıza olanak tanır.” dedi.
Kongre, toplam 12 oturum, 5 panel ve 3 atölye çalışmasından oluşan yoğun bir programa sahip. Oturumlarda yanık cerrahisinin son teknikleri, biyoteknoloji destekli doku rejenerasyonu, tele‑medikal takip sistemleri ve psikososyal rehabilitasyon ele alınıyor.
Katılımcılar, 14 Aralık’taki kapanış törenine kadar deneyimlerini paylaşacak, ortak araştırma projeleri ve uluslararası yayın planları oluşturacaklar.
Okumuş, “Türkiye, Avrupa’da yanık tedavisinde en büyük merkezlerden birine ev sahipliği yapıyor. Bu konumu, hem bölgesel acil müdahale kapasitelerimizi hem de akademik araştırma altyapımızı güçlendiriyor.” ifadeleriyle ülkenin bu alandaki stratejik önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Son olarak, kongre organizatörleri, önümüzdeki yıllarda daha geniş bir katılımcı profiliyle ve yeni teknolojik içeriklerle devam etmeyi planladıklarını belirttiler.