Arabuluculukta Anlaşma Rekoru!

Kasım 2025 itibarıyla ihtiyari arabuluculukta 800 bini aşkın anlaşma kaydedildi.

Rekor Anlaşma Sayısı

Kasım 2025 itibarıyla ihtiyari (gönüllü) arbuluculuk görüşmelerinde varılan anlaşma sayısı, bir önceki yıla göre tam 100 bin artış göstererek 800 bin sınırını geçti. Bu, Türkiye’nin son beş yılda kaydettiği en hızlı büyüme oranı olarak kayıtlara geçti.

Arabulucu Dr. Umut Metin, bu başarıyı “İhtiyari arabuluculukta 800 binin üzerindeki anlaşma, aynı zamanda dava şartı arabuluculukta da yüz binlerce uzlaşma sağladı” şeklinde değerlendirdi.

Geçmiş Yıllarla Karşılaştırma

2024 yılının sonunda 700 bin olan ihtiyari arabuluculuk anlaşma sayısı, 2025 Kasım sonuna kadar 100 bin artarak 800 bin seviyesine ulaştı. Bu artış, yalnızca sayıdan değil, toplumsal kabulden de bahsediyor; vatandaşlar arabuluculuğu bir “çözüm kültürü” olarak benimsiyor.

Kültürel Bağlam ve Helalleşme

Dr. Metin, “Türk kültüründe zaten helalleşme ve rızalaşma geleneksel bir yer tutar. Arabuluculuk, bu kadim değerlere modern bir çerçeve ekleyerek, tarafların el sıkışarak uzlaşmasına olanak tanıyor” dedi. Uzun süren dava süreçlerinin yerine saatler içinde çözüme ulaşmanın toplumsal barışa katkısı vurgulandı.

Gönüllü Katılımın Büyüklüğü

2025 yılında 2 milyon vatandaş, zorunlu bir süreç olmadan arabulucuya yönelerek sorunlarını çözdü. Dr. Metin, “Her dosyada en az iki taraf olduğundan, en az 1,6 milyon kişi doğrudan uzlaşma sağladı; ortaklık gibi çok taraflı durumlarda bu sayı 2 milyonu aşıyor” şeklinde konuştu.

Bu veriler, arabuluculuğun yalnızca bir alternatif değil, Türkiye’de yaygın bir çözüm kültürü hâline geldiğinin güçlü bir göstergesi olarak öne çıkıyor.

Ekonomik ve Sosyal Etkiler

Uzmanlar, arabuluculuğun yargı sistemine olan yükü azalttığını, dava maliyetlerini %30‑40 oranında düşürdüğünü ve aynı zamanda tarafların psikolojik stresini önemli ölçüde azalttığını belirtiyor. Bu da hem devlet bütçesine hem de bireysel hanehalkı bütçesine doğrudan tasarruf sağlıyor.

Gelecek Vizyonu

Metin, “Arabuluculuğun önümüzdeki yıllarda daha da dijitalleşmesi, çevrimiçi platformların entegrasyonu ve eğitim programlarının yaygınlaşmasıyla sayılar iki katına çıkabilir” şeklinde umutlarını paylaştı. Böyle bir büyüme, Türkiye’nin uluslararası arabuluculuk standartlarında da lider konuma gelmesini destekleyecek.