Şehrin sakin sokakları, son zamanlarda bir dizi trajik olayın gölgesinde. Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) öğrencileri, farklı günlerde ve farklı koşullarda hayatlarını kaybetti. Bu ölümler, bir zincirleme felaket izlenimi vererek, gençlerin güvenliği ve üniversitenin güvenlik politikaları hakkında ciddi sorular doğuruyor.
9 Mayıs 2024 tarihinde, Ziraat Fakültesi öğrencileri Selim Ateş (24) ve Sıla Karabacak (20), Koçarlı’dan Aydın merkezine dönüş yolunda yarış motosikletleriyle ilerlerken, bir traktörle çarpıştı. Çarpışma öyle bir şiddetle gerçekleşti ki, motosiklet traktöre saplandı ve iki genç, Manisa ve Yalova’da toprağa verildi. Olay, gençlerin riskli sürüş davranışları ve yol güvenliği eksiklikleri üzerine yoğun bir tartışma başlattı.
30 Mart 2024’te, Nazilli’de Büşra Cin (24), göğsünden vurularak ölü bulundu. Soruşturma, sevgilisi Özcan Korkmaz’ı şüpheli olarak tutukladı ve “kadına karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ceza talep edildi. Mahkeme dosyasına eklenen atış artıkları, DNA bulguları ve “Her şey bitti Büşra…” mesajı, olayın kasıtlı bir cinayet olduğunu gösteriyor.
11 Kasım 2024 tarihinde Efeler’de, 19 yaşındaki Melisa Şengül, arkadaşlarıyla alkol tüketiminin ardından sabah saatlerinde yatağında ölü bulundu. Vücudunda darp izi olmaması, ölüm nedeninin enerji içeceği‑alkol karışımı olasılığını gündeme taşıdı. Otopsi sonuçları henüz açıklanmadı, ancak gençlerin riskli yaşam tarzı üzerine bir kez daha uyarı yapıldı.
7 Ağustos 2024’te, ormanlık bir alanda başından vurularak ölü bulunan 20 yaşındaki Teslime Hanedan, başlangıçta intihar olarak değerlendirildi. Ancak sevgilisi Efehan Fidan’ın tutuklanması ve Teslime’nin evinden çıkan el yazısı mektup, olayın bir cinayet olma ihtimalini güçlendirdi. Mektupta, Aydın’a geldikten sonra maruz kaldığı şiddet, bağımlılık ve kuryelik işlerinden bahsediliyor.
Bu beş ölüm, üniversite öğrencileri, aileleri ve şehir sakinleri arasında büyük bir kaygı yaratıyor. “ADÜ’de neler oluyor?” sorusu sokaklardan kampüs meydanlarına kadar yayılmış durumda. Yetkililer, olayların birbirinden bağımsız olup olmadığını belirlemek için tüm delilleri titizlikle incelediklerini ve yeni güvenlik önlemleri geliştirileceğini belirtti.

Bu görsel, olayların yankısını ve Aydın halkının endişesini yansıtıyor. Şehrin geleceği ve gençlerin güvenliği için alınacak önlemler, önümüzdeki günlerde daha da netleşecek.
Yerel yönetimler, üniversite yönetimi ve emniyet güçleri, gençlerin güvenliğini sağlamak amacıyla bir dizi öneri üzerinde çalışıyor. Araştırmalar, gençler arasında artan riskli davranışların, sosyal medya baskısının ve ekonomik sıkıntıların bir kombinasyonu olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, kampüs içinde psikolojik destek hizmetlerinin artırılması, trafik güvenliği eğitimi ve bölgedeki silahlı suçların önlenmesi için sıkı denetimler yapılması gerektiğini vurguluyor.
Özetle, Aydın’da bir dizi trajik olay zinciri, sadece bir şehirde değil, bütün Türkiye’de gençlerin güvenliği ve adli süreçlerin şeffaflığı konusunda bir uyarı niteliğinde. Bu süreç, hem yerel hem de ulusal düzeyde politika yapıcıların dikkatini çekecek nitelikte.