Bahçeli’nin yıllardır elinden düşürmediği tesbih, sıradan bir aksesuar değil; Zaza tesbihi olarak bilinen, bölgesel anlamlar taşıyan bir semboldür. Bu tesbihin her bir boncuğu, sabrı, kararlılığı ve sözünün eri olmayı temsil eder.

Zaza topluluğunda tesbih, nesiller boyunca duygusal bir dil olarak kullanılmıştır. Her bir boncuğu, bir hatıra ve sabır imtihanı olarak kabul eder; taşıyan kişinin ruh hâlini ve niyetini yansıtır.
Bahçeli’nin tesbihi hızlı çekildiğinde “öfke” mesajı, yavaşça kaydırıldığında “dinliyorum” anlamı taşır. Ayrıca, püskülün geri atılması, sözünün kabul edilmediği bir işaret olarak yorumlanır.
Oda TV’de Hürrem Elmasçı’nın kaleme aldığı yazıya göre, Bahçeli tesbihiyle yaptığı her hareket, kendine özgü bir dil oluşturur. Toplantı ve basın açıklamalarında tesbihi yavaşça çevirdiğinde, dinleyicilere nazik bir “söylemek istediğim şeyleri dinleyin” mesajı verir; aksine hızlı bir hareket, tartışmalı bir konudaki tutkusunu ve tepkisini gösterir.
Bu sembolik nesne, sadece bir takı olmaktan çıkıp, politik figürlerin duygusal ve stratejik iletişimini destekleyen bir araç haline gelmiştir. Bahçeli’nin tesbihi, Zaza kültürünün derinliklerinden gelen bir miras olarak, Türkiye siyasetinde ilginç bir iletişim unsuru olarak yer alıyor.