Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 16. Boğaziçi Zirvesi'nde Türkiye ekonomisinin iç talep ve hizmet ihracatına dayandığını, küresel belirsizliklerin yeni normal haline geldiğini ve bu süreçte Türkiye'nin dış ticaretindeki dayanıklılığını anlattı.
İç Talebe Dayalı Büyüme ve Hizmet İhracatı
Mehmet Şimşek, zirveye katıldığı
İlk Günde
"Türkiye büyümesini büyük ölçüde iç talebe dayandırıyor ve hizmet ihracatının bu yıl net bazda 65 milyar doların üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor" diyerek açıklamalarda bulundu.
İç talebin güçlü kalması, dış şoklara karşı bir tampon görevi görürken, hizmet ihracatının hızla artması
döviz gelirlerini çeşitlendirecek ve ekonomik istikrarı pekiştirecek.

Küresel Ekonomik Belirsizlikler ve Ticaretin Parçalanması
Şimşek,
"Küresel ekonomik politika belirsizliği bu yılın başlarında zirve yaptı; grafiklerin dışına çıkan seviyelere ulaştı" ifadeleriyle
küresel risklerin artığını belirtti. Ticaretin parçalanması, yüksek borçluluk ve yaşlanan nüfus gibi faktörlerin
ekonomik büyümeyi zorladığını vurguladı. Ancak Türkiye'nin
serbest ticaret anlaşmaları sayesinde dış ticaretinin %80'inden fazlasını dost ülkelerle yapması,
"daha az kırılgan" bir profil sunduğunu söyledi.
Küresel Borçluluk ve Mali Dayanıklılık
Şimşek,
"Küresel borçluluk oranı son yıllarda hızla arttı; Türkiye'nin toplam borçluluk oranı %89 iken dünya ortalaması 240‑320 arasında" diyerek
Türkiye'nin düşük borç seviyesinin bir avantaj olduğunu hatırlattı. Bu durum,
yapısal reform ve altyapı yatırımlarını finanse etme kapasitesini artırıyor.
Teknoloji, Yapay Zeka ve Altyapı Yatırımları
Şimşek,
"Yapay zeka hazırlık endeksinde gelişmekte olan piyasalar arasında iyi durumdayız" sözleriyle
teknolojiye yapılan yatırımların önemine değindi. Önümüzdeki yıllarda fiber altyapısı, 5G+, büyük veri merkezleri ve nükleer enerji santralleri gibi projelerle "yapay zekanın enerji ihtiyacını karşılayacağız" diye ekledi. Bu yatırımlar, verimlilik artışı ve yeni iş modelleri yaratacak.
Yeşil Dönüşüm ve Savunma Sanayi
Şimşek, "Yeşil dönüşüm Türkiye için stratejik bir alan; 2030’a kadar 4,5 trilyon dolar yeni pazar fırsatı sunuyor" diyerek iklim politikaları ve yenilenebilir enerji yatırımlarının önemini vurguladı. Ayrıca savunma harcamalarının önümüzdeki on yılda 6 trilyon dolara çıkacağına dair öngörülerini paylaştı; "Türkiye, savunma sanayi ihracatında 11. sırada, yeni siparişler 12 milyar doların üzerinde" ifadeleriyle savunma sektörüdeki ivmeyi gösterdi.
Sonuç ve Gelecek Vizyonu
Şimşek, Türkiye'nin iç talep ve hizmet ihracatı odaklı büyüme modeli sayesinde küresel belirsizliklere karşı "daha az kırılgan" bir konumda olduğunu belirtti. Serbest ticaret anlaşmaları, altyapı yatırımları, yeşil dönüşüm ve savunma sanayi gibi alanlarda yapılan stratejik hamleler, ülkenin uzun vadeli ekonomik istikrarını pekiştirecek.