Bulgaristan Başbakanı Rosen Jelyazkov, üçlü koalisyon hükümetinin güven oylamasına girmeden önce, muhalefetin önergesiyle yapılan tartışmaların ardından istifa etti. Parlamentoda yaptığı açıklamada, “Toplumun beklentilerine uygun hareket etmek istiyoruz. İktidar halkın iradesinden doğar. İstifa çağrısını hem gençler hem de yaşlılar yükseltti. Bu vatandaş enerjisi desteklenmeli ve teşvik edilmelidir” diyerek kararının arkasındaki toplumsal memnuniyetsizliği vurguladı.
Jelyazkov’un istifası, ülkeyi erken seçim sürecine yönlendirdi. Hükümetin istifasına ilişkin oylamanın 12 Aralık’ta yapılması planlanıyor. Bu süreçte, koalisyonun lideri GERB partisinin Genel Başkanı Boyko Borisov, istifayı “utanç verici” bulduğunu belirterek, iktidarın 11 ay boyunca utanacak bir şey yapmadığını savundu.
Borisov, istifanın ardından bütçe görüşmelerine dair partisinin hiçbir çaba göstermeyeceğini açıkladı ve “Yasama çalışmalarımızda bundan sonra hiçbir yeniden yapılandırma olmayacak, (muhalefet) bizim üzerimize yüklenemezler. Artık istifa etmiş bir hükümet çalışamaz” şeklinde konuştu. Ayrıca, piyasa fiyat artışlarını önlemek için yardımcı olacaklarını, fakat yeni bütçeye müdahale etmeyeceklerini dile getirdi.
İstifanın ardından Bulgaristan anayasasında “parlamenter rulet” olarak adlandırılan prosedür devreye giriyor. Cumhurbaşkanı Rumen Radev, önce meclisteki en büyük iki partiye hükümet kurma görevini verecek. Bu girişimler başarısız olursa, Radev başka bir partiye kabine kurma sorumluluğunu devredecek ve eğer hükümet kurulamazsa erken seçim tarihini belirleyecek.
Siyasi gözlemciler, mevcut koalisyonun yeni bir hükümet kurma potansiyelinin düşük olduğunu ve erken seçim olasılığının yüksek olduğunu vurguluyor. Koalisyonun üç partisi (GERB, Bulgaristan Sosyalist Partisi – BSP ve Böyle Bir Halk Var – İTN) ile dış destek sağlayan HÖH-Yeni Başlangıç Partisi’nin güven oylamasında oy kullanmaması ve salonu terk etmesi, iktidarın parlamentodaki zayıf konumunu ortaya koydu. 240 üyeli mecliste 121 çoğunluk gerekmesine rağmen, önerge yeterli desteği elde edemedi.
Planlanan güven oylamasına 108 milletvekili katıldı ve çoğunluk sağlanamadı. Koalisyon partileri ve dış destekçilerinin oy boykotları, hükümetin ekonomik politikalarına yönelik güvenin sarsıldığını gösterdi. Bu durum, ülkenin ekonomik istikrarı ve AB entegrasyon süreci açısından kritik bir dönemeç oluşturuyor.
Bulgaristan’ın AB üyesi olması nedeniyle, istifa ve olası erken seçimler, Avrupa Birliği kurumları ve komşu ülkeler tarafından yakından izleniyor. AB, ülkedeki demokratik süreçlerin şeffaf ve istikrarlı bir şekilde ilerlemesini bekliyor. Ayrıca, bölgesel enerji ve ekonomik projeler üzerindeki belirsizlik, Balkanlar’da yatırımcı güvenini etkileyebilir.

