İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde yer alan Adliyesi, 2025 yılı Kasım ayının son haftasında, bir grup organize suç örgütü üyesi tarafından planlı bir soygunla sarsıldı. Soygun sırasında adli emanet deposundan değerli altınlar çalındı ve çalınanların bir kısmının yasal yollardan satılması amaçlandı.
Şüphelilerin kimlikleri arasında firari Erdal T., ailesi ve yakın akrabaları; ayrıca altınların alım‑satımına aracılık eden kişiler de bulunuyordu. Olay anına ilişkin kamera kayıtları, çalınan altınların yüklendiği aracı ve şüphelilerin depo içinde dolaşımını net bir şekilde gösterdi.


Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın aydınlatılması için 17 ayrı operasyon düzenledi. Bu operasyonlar çerçevesinde 13 kişi gözaltına alındı ve detaylı ifadeleri alındı. Gözaltına alınanların arasında Erdal T.’nin kayınvalidesi, kayınbiraderi ve kayınpederi de yer alıyordu.
Operasyon ekibi, çalınan altınların bir kısmını geri almayı başardı ve çalınan malların takibi için uluslararası iş birliği de devreye sokuldu. Şüphelilerin yurt dışına çıkışları yurt dışına çıkış yasağı kararıyla engellendi ve bu karar tüm tutuklu olmayan şüphelere uygulandı.
İfadeleri tamamlanan Ö.K., Z.V., E.İ.S., G.V. ve Y.E.K. adlı şahıslar, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarılarak tutuklama kararının kesinleşmesiyle cezaevine gönderildi. Diğer yandan, M.T., B.Ç. ve M.S. isimli üç şüpheli, ev hapsi tedbiriyle serbest bırakıldı. Y.T., A.T., F.T., A.S. ve D.D. adlı şahıslara ise yurt dışına çıkış yasağı şartıyla serbest bırakma kararı verildi.
Bu kararlar, adli emanet deposundan çalınan altınların tam olarak geri alınamaması ve şüphelilerin uluslararası kaçakçılık riskine karşı alınan önlemler çerçevesinde alınmıştır.
Olay, İstanbul’da adli güvenliğin sorgulanmasına yol açtı. Yerel halk ve sivil toplum örgütleri, adliyeler gibi kritik kamu binalarının güvenliğinin artırılmasını talep ediyor. Uzmanlar, organize suçların devlet kurumlarına yönelmesi riskinin azaltılması için daha sıkı denetim ve denetim mekanizmalarının gerekliliğine işaret ediyor.
Yetkililer ise, soruşturmanın tam şeffaflık içinde yürütüldüğünü ve benzer vakaların önüne geçmek amacıyla yasal düzenlemelerin gözden geçirileceğini belirtti.