CHP’den Gündeme Bomba Gibi Düşen ”İmralı” İddiasına Yalanlama

TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Abdullah Öcalan’la görüşüp görüşmeyeceği tartışılıyor.

Komisyonun Oluşumu ve Görevleri

Türkiye’nin ‘terörsüz Türkiye’ hedefi doğrultusunda, TBMM tarafından Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu oluşturuldu. Bu komisyonun temel görevi, ülke içinde barış ve toplumsal uzlaşı ortamını güçlendirmek, terörle mücadelede yeni stratejiler geliştirmektir. Kurul, haftalık toplantılar yaparak gündeme gelen kritik konuları değerlendiriyor ve gerektiğinde ilgili makamlarla istişarelerde bulunuyor.

İddianın Kaynağı ve Medya Yansımaları

Sözcü’nün bir köşe yazısında, CHP milletvekillerinin bir toplantıda 4’e karşı 7 oyla “İmralı’ya gidilmesin” kararı aldığı iddia edildi. Yazıda, Sezgin Tanrıkulu, Oğuz Kaan Salıcı, Okan Konuralp ve Taşkın Özer’in “gidilsin” yönünde oy kullandığı, Murat Emir, Umut Akdoğan ve diğerlerinin ise “gidilmesin” tarafını savunduğu belirtildi. Bu iddia, “7’ye 4 ret” manşetiyle gündeme bomba gibi düştü ve sosyal medyada geniş yankı buldu.

Murat Emir’in Açıklaması

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı açıklamada iddiayı kesin bir dille reddetti:

“Komisyon üyesi arkadaşlarımızla komisyon çıkışında bir değerlendirme toplantısı yapılmış ancak herhangi bir oylama yapılmamış veya karar alınmamıştır. Konuyu partimizin yetkili kurulları ayrıntılı bir şekilde değerlendirecek ve kamuoyu ile paylaşılacaktır.”

Emir’in açıklaması, partinin resmi bir tutum olarak bu konuda henüz bir adım atılmadığını ve sürecin parti içi kurullarda detaylı inceleneceğini vurguladı.

Görüşlerin ve Sonuçların Değerlendirilmesi

İddianın ortaya çıkması, hem iktidar hem muhalefet partisinde “İmralı’da Öcalan’la görüşme” konusunun ne kadar hassas bir mesele olduğunu bir kez daha gösterdi. Uzmanlar, böyle bir adımın Türkiye’nin iç ve dış politikası üzerinde geniş çaplı etkileri olabileceğini belirtiyor. Öte yandan, parti içi bir oylama iddiasının varlığı ya da yokluğu, CHP’nin karar mekanizmalarının şeffaflığı konusunda eleştirel bir perspektif sunuyor.

Özetle, hâlihazırda “görüşme” konusundaki resmi bir talep ya da plan bulunmamakla birlikte, parti içinde bu tür bir tartışmanın varlığı, Türkiye siyasetindeki dinamiklerin ne kadar karmaşık olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.