CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, Ankara Adliyesi önünde yaptığı basın açıklamasında, kamu‑özel sektör iş birliği (KÖİ) modeliyle inşa edilen şehir hastanelerinin artık bir sağlık yatırımı değil, “halkın parasının uluslararası sermayeye aktarılmasının yolu” olduğunu belirtti. Şahbaz, bu iddiasını desteklemek amacıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu dilekçesi sundu.

Şahbaz, sözlerine şöyle devam etti: “Bu dev yapıların arkasında Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluğu gizlidir.”
İddialarına göre, 2025 yılının ilk 10 ayında 18 şehir hastanesine ödenen tutar 101 milyar 828 milyon TL’dir. 2017’den bu yana devletin kasasından 15 milyar 357 milyon Amerikan Doları hastanelere aktarılmış; 2026 bütçesinden ise 136 milyar TL ve 3 milyar 230 milyon dolar daha ayrılmıştır. Ancak hastanelerin gerçek inşaat maliyeti sadece 13 milyar 800 milyon dolar olarak belirtilmiştir; bu da kamu kaynaklarının aşırı ve haksız bir şekilde harcandığını gösterdi.
Suç duyurusunda öne çıkan suç tipleri arasında “Görevi kötüye kullanma”, “İhmal”, “Kamu zararına sebebiyet verme” ve benzeri maddeler yer almaktadır. Şahbaz, “Bu ülkenin parasını yağmalayanlardan, bu yağmaya göz yumanlardan ve bu düzeni kurup sürdürenlerden şikayetçiyiz” ifadeleriyle, sorumluların yargılanmasını talep etti.
KÖİ modeli, özel sektörün yatırım gücünü kamu hizmetleriyle birleştirerek büyük sağlık altyapısı projelerinin hayata geçirilmesini amaçlamaktadır. Ancak eleştirmenler, bu modelin şeffaflık eksikliği ve denetim mekanizmalarının yetersizliği nedeniyle yolsuzluk riskini artırdığını savunuyor. Şehir hastaneleri projesi, ülke genelinde 30’dan fazla hastane kapsaması ve 100 binin üzerinde yatak kapasitesiyle sağlık hizmetlerine ulaşımı iyileştirmeyi hedeflemişti; fakat maliyet aşımı ve sözleşme ihlalleri iddiaları, projenin güvenilirliğini sarsmaktadır.
CHP, bu duyuruyla birlikte diğer muhalefet partilerinin de konuya dair soru sorular sorarak denetim talebinde bulunmasını bekliyor. Parti içinde de bu adımın “kamuoyunu uyarmak” ve “paranın nereye gittiğini ortaya çıkarmak” amacı taşıdığı vurgulanıyor. İlgili bakanlık ve ilgili bakanların ise henüz resmi bir açıklama yapmadığı bildirildi.
Suç duyurusunun ardından yargı süreçlerinin nasıl ilerleyeceği merak konusu. Uzmanlar, benzer büyük ölçekli yolsuzluk davalarının uzun sürebileceği ve kapsamlı mali denetimler gerektirebileceği uyarısında bulunuyor. Öte yandan, kamuoyunda hastane projelerinin şeffaflığı, maliyet hesaplamaları ve özel sektör katılımının sınırları üzerine geniş çaplı bir tartışma başlatıldı.
Bu gelişme, hem sağlık politikası hem de kamu harcamalarının denetimi açısından önemli bir dönüm noktası olma potansiyeli taşıyor. “Halkın sağlığı ve bütçesi, bu tür büyük projelerde en üst düzeyde korunmalı” diyerek, Şahbaz ve CHP’nin bu konudaki ısrarı, önümüzdeki dönemde mevzuat ve denetim mekanizmalarının yeniden gözden geçirilmesine yol açabilir.