Hasan Can Kaya, popüler bir televizyon programında bir seyirciye yönelttiği espriyi “Sen, Hz. İsa EYT’den yararlansaymış gibi görünüyorsun. İnsanlığı selamlamak ister misin?” şeklinde dile getirdi. Seyirci bu yönlendirme üzerine ayağa kalkıp kollarını açtıktan sonra komedyen, “Gördüğünüz gibi sizin için çarmıha da gerildi.” diyerek sahneyi dramatik bir noktaya taşıdı. Bu anlar kısa sürede kaydedildi ve sosyal medyada yayılmaya başladı.

Görüntünün paylaşılmasıyla birlikte, izleyiciler ve kamuoyu arasında iki uçlu bir tartışma ortaya çıktı. Bir yanda, komedyenin mizah sınırlarını zorladığı ve dinî duygulara hakaret ettiği gerekçesiyle eleştirenler, diğer yanda ise esprinin sanatsal bir ifade ve özgürlük çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savunanlar vardı. Twitter, Instagram ve YouTube yorum bölümlerinde “dinî inançlara saygı gösterilmelidir”, “mizahın sınırları yoktur” gibi sloganlar sıkça görülüyordu.
Oktay Saral, konuyu gündeme taşıyarak sosyal medya hesabından görüntüyü paylaşırken, komedyene yönelik sert bir açıklama yaptı: “Bu şarlatan ebleh! Komedyene dinimizle ve peygamberlerimizle istihza edilmeyeceğini yetkili mercilerin hatırlatmasında fayda olduğunu düşünüyorum.” Saral, ifadelerinde ayrıca “Manifest” adlı grup hakkında da eleştirilerde bulunarak, bu grubun ahlâksız‑edepsiz‑hayasız zebani kılıklı yaratıklar olduğunu belirtti ve bir daha bu tarz teşhirciliğin tekrarlanmayacağına dair uyarıda bulundu.
Saral’ın açıklamalarının ardından, “Manifest” grubu hakkında resmi makamlar tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın kapsamı henüz tam olarak açıklanmasa da, grup üyelerinin benzer içerik üretimlerine ve toplumsal duyarlılıkları zedeleyebilecek eylemlere karışıp karışmadığı inceleniyor. Bu adım, özellikle dinî değerlerin korunması konusunda devletin ne kadar kararlı olduğuna dair bir mesaj olarak algılandı.
İnternet kültürü ve mizah üzerine çalışan akademisyenler, bu tür olayların dijital çağda yeni bir toplumsal gerilim oluşturduğunu ve ifade özgürlüğü ile toplumsal sorumluluk arasındaki dengeyi yeniden tartışmaya açtığını belirtiyor. Bir iletişim uzmanı, “Mizah, sınır tanımayan bir araç olabilir; fakat aynı zamanda toplumsal dokuyu da etkileyebilir. Bu tip olaylar, sınırların nerede çizileceği konusundaki toplumsal uzlaşmanın hâlâ kırılgan olduğunu gösteriyor.” şeklinde yorum yaptı.