Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen ‘Aile ve Kültür‑Sanat Sempozyumu’nda, ailenin toplumsal yapıdaki vazgeçilmez yerini vurguladı. “Hem Kültür ve Sanat Kurulumuz hem de Aile Bakanlığımız kendi alanlarında son derece verimli, başarılı ve ufuk açıcı işlere imza atıyor.” diye konuştu ve iki gün süren etkinlikte 6 oturumda akademisyenler, bağımsız araştırmacılar, uzmanlar ve birçok katılımcının görüşlerine yer verildi.

Erdoğan, aile kurumunun “İçtimai bünyemizin en küçük fakat en sağlam hücresi” olduğunu belirterek, “Aile, kimlik ve kültürün yaşatıldığı, milli ve manevi değerlerin nesilden nesle aktarıldığı bir okul” misali anlattı. Merhum Nurettin Topçu’nun sözlerini hatırlatarak, “Aile, sevginin, sabrın, şefkatin ve fedakârlığın mektebidir.” ifadelerini kullandı. Aileden yetişen bireylerin bilgi ve bilinç düzeyinin artması, toplumun da güçlenmesi demek olduğunu vurguladı.
Erdoğan, “Kültür ve sanat, kuşaklar arasında bağ kuran, devamlılığı sağlayan başlıca alanlardır.” diyerek, Türkiye’nin dünya çapında takdir edilen birikimine değindi. Edebiyat, müzik, mimari, hat‑tezhip gibi alanlarda “yüksek estetik” ve “fevkalade bir müktesebat” olduğuna işaret etti. Ayrıca, dijital çağın getirdiği “siber zorbalık, dijital bağımlılık, mahremiyet ihlali” gibi risklere karşı “Gerekli tüm önlemleri alıyoruz.” şeklinde bir taahhüt verdi.
Erdoğan, nüfusun artmakta olduğunu ancak “doğurganlık oranının nüfusun kendisini yenileme seviyesinin altında” olduğunu vurguladı. TÜİK verilerine göre geçen yıl ölçülen toplam doğurganlık hızı 1,48 iken, yenileme seviyesinin 2,10 olduğu belirtildi. “Geleceğimiz açısından alarm zilleri çok yüksek sesle çalıyor.” diyerek, bu durumun acil önlem gerektirdiğini belirtti. Kadınların istihdam durumunun doğurganlık üzerindeki sınırlı etkisine de dikkat çekti; istihdamda olan kadınların doğurganlık hızı 1,38, olmayanların ise 1,72 olarak kaydedildi.
2024 yılı için “evlenme yaşı kadınlar 25,8, erkekler 28,3” olarak açıklanırken, boşanmaların üçte birinin evliliğin ilk beş yılında gerçekleştiği bildirildi. Ortalama hane büyüklüğü 2008’de 4 iken, 2024’te 3,11’e geriledi; tek kişilik hane oranı ise %20’ye çıktı. Bu veriler, bireyselleşmenin ve yalnızlaşmanın artışını gösteriyor.
Erdoğan, “2025’i ‘Aile Yılı’ ilan ettik.” ifadesiyle, evlilik öncesi eğitim, aile danışmanlığı ve 81 ilde yürütülen Aile ve Gençlik Fonları gibi destekleri duyurdu. 62 bin çiftin faydalandığı faizsiz kredi, doğum yardımlarının artırılması (ilk çocuk 5 000 TL, ikinci çocuk 5 000 TL’ye kadar aylık 1 500 TL, üçüncü ve sonrası 5 000 TL’ye kadar aylık) ve “Aile ve Nüfus On Yılı” planı ile demografik krizin aşılması hedefleniyor.
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Erdoğan, “Türkiye, Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi”ni imzalayarak, çocukların dijital ortamda güvenli bir şekilde büyümesini sağlamak için 2023‑2028 Strateji Belgesi ve 2025‑2029 Eylem Planı’nı hayata geçirdiklerini söyledi. Dijital okuryazarlık, güvenli uygulamaların desteklenmesi ve ebeveyn‑çocuk eğitim programlarıyla “çocuk dostu bir dijital dönüşüm” hedefleniyor.
Erdoğan, “Kamil insan, huzurlu aile, güçlü millet” sloganıyla, aileye ve topluma düşen sorumlulukları hatırlatarak, tüm kurumların, sivil toplumun ve bireylerin elini taşın altına koyması gerektiğini vurguladı. “Bu ülkenin istikbalini düşünen hiç kimse alarm zillerine kayıtsız kalamaz.”