Emlak Konut GYO, Gayrimenkul Sertifikası (GS) modelini kullanarak halka arz edilen Damla Kent projesinde asli edim hakkını yatırımcılara tanıdı. Bu model, yatırımcıların projedeki daireleri doğrudan seçebilmesini ve sözleşme sürecini hızlandırmasını amaçlıyor. Şirket, İstanbul Başakşehir’de konumlanan projenin A ve B etaplarında toplam 2.214 bağımsız bölüm bulunduğunu belirtti.
Yatırımcılar, www.damlakent.emlakkonut.com.tr ya da https://emlakkonut.com.tr/ adreslerinden proje haritasını inceleyerek istedikleri daireyi seçebilecek. Seçim aşamasından sonra:
1. Sertifikasını satın aldığı aracı kurum ya da yatırım hesabı bulunan banka ile iletişime geçer.
2. Araç kurum, yatırımcının daire tercihini Emlak Konut GYO’ya iletir.
3. Emlak Konut, başvuru yapan yatırımcının seçimini onaylar ve Genel Merkez’de sözleşme imzalama sürecini başlatır.
Bu adımlar tamamlandığında yatırımcı, seçtiği dairenin gerçek mülkiyetini asli edim kapsamında elde eder.
Gayrimenkul Sertifikası satın almak isteyen yeni yatırımcılar, Borsa İstanbul’da “DMLKT” kodu altında işlem yaparak sertifikalarını alabilirler. Alım işlemi, yetkili aracı kurumlar ya da yatırım hesabı bulunan bankalar üzerinden gerçekleştirilir. Sertifikalar biriktikçe yatırımcı, önceden belirlenmiş kriterlere göre daire seçme hakkı kazanır.
Uzmanlar, Damla Kent’te daire seçiminin başlamasının gayrimenkul yatırımcıları için önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguluyor. “Bu süreç, projedeki belirsizliği ortadan kaldırarak likiditeyi artırıyor” şeklinde yorum yapan analistler, özellikle Başakşehir gibi gelişmekte olan ilçelerdeki projelere olan talebin artacağını öngörüyor.

İlk seçim dönemi 26 Kasım’da başlayacak ve süreç, başvuruların yoğunluğuna göre birkaç hafta içinde tamamlanacak. Yatırımcıların seçtikleri dairelerin tapu devir işlemleri, Emlak Konut’un Genel Merkezi üzerinden yürütülerek resmi hâle getirilecek. “Daire seçimi tamamlandıktan sonra, inşaat süreci ve teslimat tarihleri de kesinleşecek” denildi.
Damla Kent projesi, hem yatırımcılar hem de bölge sakinleri için yeni bir yaşam alanı ve değer artışı potansiyeli sunuyor. Bu süreç, gayrimenkul sermaye piyasalarının daha şeffaf ve yatırımcı dostu bir yapıya kavuşması yönünde atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.