Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yaptığı yazılı açıklamada Türkiye’nin dört bir yanında sanayi üretimini limanlara, lojistik merkezlere ve ana demir yolu koridorlarına bağlayan iltisak hattı yatırımlarının hızla devam ettiğini vurguladı. Bakan, “Ülkemizin ulusal demir yolu ağı üzerinde 445,8 kilometre uzunluğunda 287 iltisak hattı bulunuyor” ifadeleriyle mevcut altyapının büyüklüğüne işaret etti.

Uraloğlu, Filyos, Adapazarı‑Karasu, Afyonkarahisar‑İşcehisar, Polatlı‑Ticaret Odası OSB, Çukurova, Dörtyol‑Hassa Tüneli, Demir Yolu 1. Etap, Hasanbey Lojistik Merkezi‑Eskişehir OSB, İncesu OSB ve Havza OSB gibi kritik hatlarda yapım çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Ayrıca toplam uzunluğu 150,5 kilometre olan 9 ayrı projede hâlen inşaatların devam ettiğini duyurdu.
Lojistik Koordinasyon Kurulu tarafından onaylanan 17 kilometrelik 8 iltisak hattı bulunuyor. Bakan, 82,4 kilometrelik 10 projenin tamamlandığını, 189,4 kilometrelik 17 hat için proje çalışmalarının sürdüğünü bildirdi. Bu veriler ışığında, mevcut ve devam eden projeler tamamlandığında 885,1 kilometre uzunluğunda 331 adet iltisak hattı elde edileceği vurgulandı.
Uraloğlu, “12’nci Kalkınma Planı kapsamında 2028 yılında iltisak hattı uzunluğunu 608 kilometreye ulaştırmayı hedefliyoruz” diyerek uzun vadeli vizyonunu ortaya koydu. Bu hedef, ülkenin lojistik kapasitesini artırmak, dış ticaret maliyetlerini düşürmek ve bölgesel entegrasyonu güçlendirmek açısından kritik bir adım olarak nitelendirildi.
Bakan, iltisak hatları üzerinden gerçekleştirilen taşımaların tüm demir yolu yük taşımalarının yaklaşık %46,9’unu oluşturduğunu ve Ocak‑Ekim döneminde 9,8 milyon ton yük taşındığını belirtti. Bu rakamlar, demir yolu taşımacılığının hem ekonomik hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Uzmanlar, iltisak hattı ağının genişlemesinin Türkiye’nin jeopolitik konumunu bir lojistik hub (kavşak) haline getireceği görüşünde. Özellikle Doğu‑Batı ve Kuzey‑Güney akışlarını entegre eden bu hatlar, Avrupa‑Asya kara taşımacılığı ağının kritik bir parçası olacak. Bakan Uraloğlu’nun bu çerçevede belirttiği 608 km hedefi, sadece kilometre rakamı değil, aynı zamanda yüksek verimli, düşük karbonlu bir ulaşım sistemine geçiş anlamına geliyor.