TBMM Genel Kurulu’nda İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş ile birlikte düzenlenen basın toplantısında Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, parti mensuplarının ‘Terörsüz Türkiye’ çerçevesinde kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na üye vermeyi reddettiğini duyurdu.
Uysal, “Güvenlik tehditleri mazeret gösterilerek başlatılmış bu süreç, PKK’nın diğer kollarının hâlâ silah bırakmayacağını ve Türkiye’nin birliğini tehdit etmeye devam edeceğini göstermektedir” ifadeleriyle sürecin temel sorunlarına dikkat çekti. PKK’nın isim ve ambalaj değişikliğiyle vesayetinin kurumsallaşmasını savunan komisyonun, terörist başının (Öcalan) huzuruna çıkmakla “huzurun sağlanamayacağı” inancını dile getirdi.

Uysal, komisyonun “tarihsel, vicdani ve milli değerlerin ötesinde bir anlayışla” hareket ettiğini ve bu durumun parti içinde dayanılmaz bir içsel çelişki yarattığını belirtti. “AKP‑MHP ortaklığıyla alınan karar, milletin temsil görevini kendi evlatlarının katiline götürmek anlamına gelmektedir” diyerek, komisyonun kararlarını “tarihi bir felaketin tekrar sahnesi” olarak nitelendirdi.
Uysal, 64 yıl önce şehit Başbakan Adnan Menderes’in “İmralı”da yaşamını yitirdiği döneme gönderme yaparak, “İmralı bu kez de milletin vicdanının katline sahne olacaktır” şeklinde sert bir eleştiri yöneltti.
Demokrat Parti, kuruluşundan bu yana ulusal birlik, demokrasi ve özgürlük temalarını vurgulamış, terörle mücadelede sivillerin ve toplumsal kurumların korunmasını savunmuştur. Parti, geçmişte de benzer “terörsüz” girişimlerine mesafeli durmuş ve **halkın güvenliğini** ön planda tutmuştur.
Uysal, “Amacımız, milyonlarca vatandaşın üzerindeki PKK vesayetini kaldırmak” olduğunu yineleyerek, “Terör örgütlerinin dolaylı muhatap haline getirildiği bir komisyonun içinde yer almak” kabul edilemez olduğunu vurguladı.
DP, komisyon dışındaki diğer sivil toplum kuruluşları ve muhalefet partileriyle iş birliğine açık olduğunu, “Türkiye’nin birliğini ve istikrarını güçlendirecek alternatif yollar” arayışına devam edeceğini belirtti.
Komisyonun kurulması ve DP’nin çekilmesi, muhalefet içinde ve sivil toplumda farklı yankılar buldu. Bazı muhalefet partileri DP’nin kararını “**cesur ve sorumlu**” bir adım olarak nitelendirirken, bazıları ise “**politik bir manevra**” olarak değerlendirdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) ise, “Terörle mücadele politikalarının sivillere zarar vermeden yürütülmesi gerekir” diyerek, DP’nin tutumunu destekleyen bir açıklama yaptı.
Basın toplantısının yoğun atmosferini yansıtan fotoğraf aşağıda yer almaktadır.
