Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı El Sanatları Eğitim Merkezi bünyesinde, Fatma Özdemir adlı deneyimli bir öğretmenin öncülüğünde düzenlenen ahşap kursuna 62 kadın katılıyor. Katılımcıların yaş aralığı 25-58 arasında değişiyor ve çoğu ev hanımı, bazıları ise yarı zamanlı çalışan kadınlar. Kurs, bir eğitim dönemi boyunca ahşaba yakma, boyama, kıl testereyle şekil verme ve geri dönüşüm gibi temel becerileri kapsıyor.

“Aile bütçemize katkısı da çok fazla. Ben eşimden artık harçlık almıyorum diyebilirim. Her ihtiyacımı karşılayabiliyorum” sözleriyle Ayla Arslan, kursun hem maddi hem de ruhsal açıdan ne kadar değerli olduğunu vurguluyor. Üretilen ürünler, merkez tarafından sağlanan satış platformları sayesinde doğrudan tüketiciye ulaştırılıyor; bu da katılımcıların kâr elde etmelerini ve yeni malzeme alımlarını kendi bütçelerinden yapabilmelerini sağlıyor.
Ayla, kursun üç yılını geride bıraktığını ve “Başladığınız zaman aşık oluyorsunuz” diyerek ahşapla çalışmanın ona bir tutku kazandırdığını belirtiyor. Ayrıca, kursun psikolojik destek sağladığını, kadınların kendine güvenlerinin artmasını ve sosyal bağlarının güçlenmesini ifade ediyor.
Özlem Akdeniz, ev hanımı olmanın getirdiği zaman kısıtlamalarına değinerek, “Zorlandığımız konu hepimiz ev hanımıyız, çocuklarımız var” diyor. Buna rağmen katılımcılar, hafta içi akşam saatlerinde ve hafta sonu atölye çalışmalarına devam ederek bu engeli aşmayı başarıyorlar. Özlem, su kabağı işleme gibi yaratıcı projelerle hem geleneksel hem de modern tasarımlara imza attıklarını belirtiyor.
Katılımcıların ortak söylemi, erkek işi olarak görülen marangozluğun kadınlar tarafından da başarılı bir şekilde öğrenilebileceği ve toplumda cinsiyet kalıplarını kırdığı yönünde. Bu durum, bölgedeki diğer kadın girişimciler için de bir örnek teşkil ediyor.
Merkez yöneticileri, kursun sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla yerel pazarlarla iş birliği, online satış kanalları ve sergi etkinlikleri planladıklarını duyurdu. Böylece kadınlar, kendi markalarını oluşturma ve ülke çapında tanıtım fırsatı bulacak.
Fatma Özdemir, “Bu atölye, sadece bir meslek öğretmekle kalmıyor; aynı zamanda kadınların özgüvenini ve ekonomik bağımsızlığını artırıyor” diyerek projenin toplumsal dönüşüm potansiyeline işaret ediyor.