Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, “Halihazırda görevde bulunan öğretmenlerimizin yaklaşık yüzde 80’i bu dönemde atanmıştır. AK Parti hükümetleri boyunca 821 bin 351 öğretmen ataması gerçekleştirdik, bu kapasite sınıfa doğrudan yansıdı” şeklinde açıklamalarda bulundu. Tekin, 2026 yılı için 1 trilyon 943 milyar 965 milyon lira bütçe öngördüğünü belirterek, finansal kaynakların eğitimdeki önceliğini bir kez daha vurguladı.
Komisyonun başkanlığını AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş yaparken, CHP milletvekilleri toplantıya hazırladıkları “karne”, “beslenme çantası” ve iş kazalarında hayatını kaybeden çocukların görselleriyle katıldı. Bu görseller, eğitim politikalarının toplumsal etkilerine dair sert bir eleştiri niteliği taşıdı.
“Bu karneden dolayı sana sıfır veriyorum. Söylediğin şeylerin yüzde 99’u yalan” diyerek Bakan Tekin, Veli Ağbaba’nın (CHP Malatya) eleştirisine karşı sert bir yanıt verdi.

Tekin, eğitim sisteminin kriz ve belirsizliklere karşı dirençli bir bağışıklık sistemi oluşturması gerektiğini belirtti. Yapay zeka ve veri temelli araçların “ölçü ve mahremiyet ilkeleriyle kullanıldığında, öğretmenin rehberliğini takviye eden, erişimi genişleten ve karar süreçlerine saha kaynaklı öngörü kazandıran imkanlara dönüşeceğini” vurguladı.
Bu çerçevede, öğrencilerin okuryazarlık, öğrenmeyi öğrenme, güçlü muhakeme, problem çözme ve değer temelli karar alma becerileriyle donatılması hedefleniyor. Tekin, bu politikaların “toplumu koruyacak bir bağışıklık sistemi” oluşturacağını ifade etti.
Bakan Tekin, bakanlık bünyesinde hayata geçirilen e-Okul, MEBBİS, EBYS, CBS, EBA, ÖBA ve HEMBA sistemlerini hatırlatarak, “Milli Teknoloji Hamlesi doğrultusunda teknolojiyi yöneten değil, teknolojiyle yöneten bir yapıya geçişin somut çıktısı” olduğunu söyledi.
Özellikle Bakanlık Yönetim Sistemi (BYS)nin yapay zeka destekli karar destek sistemi olarak işlevi, “veri entegrasyonu, coğrafi bilgi sistemleri ve iş zekası modülleriyle anlık anormallik tespiti ve neden analizi” sağlayarak, öğrenci hareketleri, devamsızlık ve akademik başarı gibi göstergelerin izlenmesini mümkün kılıyor.
Tekin, “2025‑2026 eğitim‑öğretim yılının ana teması ‘Yeşil Vatan’ olarak belirlendi; bu, ikiz dönüşümü merkeze alarak sürdürülebilir bir eğitim ekosistemi inşa etme hedefini de kapsıyor” dedi.
Tekin, 2002‑2003 eğitim‑öğretim yılına kıyasla, 2024‑2025 yılı itibarıyla derslik sayısının 367 bin 145’den 753 bin 571’e yükseldiğini, öğretmen sayısının 515 bin 253’ten 1 milyon 34 bin 564’e çıktığını vurguladı. Bu artış, “öğrenci başına düşen derslik ve öğretmen sayısının iyileşmesi” anlamına geliyor; örneğin ilköğretimde sınıf başına düşen öğrenci sayısı 36’dan 23’e, ortaöğretimde ise 30’dan 20’ye düştü.
Bu göstergeler, OECD’nin “Bir Bakışta Eğitim 2025” raporunda da olumlu bir şekilde yer alıyor.
Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini temel alarak, “milli ve manevi değerleri içselleştirmiş, çağın gereklerine hâkim nesiller yetiştirme” hedefini yineledi. Ayrıca, yapay zeka destekli öngörü sistemleriyle 2053 yılına kadar öğrenci nüfusu ve demografik değişimler üzerine uzun vadeli tahminler yapılabileceğini belirtti.
Toplantı, milletvekillerinin öneri ve eleştirileriyle devam ederken, Tekin’in bütçe ve politika açıklamaları, önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin eğitim alanındaki stratejik yönelimlerine ışık tutuyor.