Hakkari’de 8 Yeni Dağ Rotası Açıldı: Cilo Dağları Turizm ve Dağcılıkta Yeni Bir Dönem

Hakkari’de 8 Yeni Dağ Rotası Açıldı: Cilo Dağları Turizm ve Dağcılıkta Yeni Bir Dönem
Yayınlama: 18.11.2025
5
A+
A-

Hakkari’nin Cilo Dağları’nda milli dağcıların öncülüğünde 8 yeni tırmanış rotası açıldı; bölgeye yerli‑yabancı dağcıları çekerken turizm ve yerel ekonomi de canlandı.

Yeni Rotaların Açılışı

Hakkari’nin milli dağcılık camiasının önde gelen isimleri Tunç Fındık ve Zorbey Aktuyun yönetimindeki Cilo Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü, Cilo Dağları’nda toplam sekiz yeni tırmanış rotasını resmen açtı. Açılış töreninde kulüp Başkanı Hacı Tansu ve bölge halkı, yeni rotaların haritaları ve teknik detayları hakkında bilgi verdi.

Cilo Dağları’nın Coğrafi ve Turistik Önemi

Uludoruk Dağı, 4.135 metre rakımıyla Türkiye’nin en yüksek ikinci zirvesi konumunda ve Cilo Dağları’nın kalbinde yer alıyor. Kent merkezi ile Yüksekova arasındaki stratejik konumu, bölgeyi hem dağcılık hem de doğa turizmi açısından cazibe merkezi hâline getiriyor. Yeni rotalar, özellikle sarp kayalar ve klasik tırmanış bölümlerine odaklanarak, farklı yetenek seviyelerindeki dağcıların ilgisini çekecek şekilde tasarlandı.

Dağcıların Deneyimleri ve Teknik Detaylar

Gruplar halinde gelen dağcılar, iki günlük Uludoruk tırmanışının ardından yeni açılan rotalarda zorlu kanyon ve kaya duvarlarını deneyimledi. “Sarp kayalar üzerindeki yeni rotalar, hem teknik hem de fiziksel açıdan büyük bir meydan okuma sunuyor,” dedi Tansu. Rotaların bir kısmı “Cafer Kulesi” gibi yerel halk tarafından adlandırılan ikonik oluşumları kapsıyor; bu taş sütun daha önce 1967’de yabancı bir grup tarafından tırmanılmış, 2001’de ise Uğur Uluocak ve ekibi tarafından yeniden fethedilmişti. Bu sefer, hiçbir önceden iz bırakılmamış bir yol izlenerek zirveye ulaşılması bir ilk oldu.

Başarılı Sporcuların Katkısı

Türkiye’nin 14×8000 projesini başarıyla tamamlayan Tunç Fındık, bu yeni rotaların planlanmasında kritik bir rol oynadı. Dünya çapında sadece 49 kişinin başarabildiği bu projeyi tamamlayan ilk Türk sporcu olarak, deneyimlerini Cilo Dağları’na taşıdı. Zorbey Aktuyun ise uzun yıllardır bölgenin keşfi ve rota geliştirme çalışmalarında aktif rol alıyor; birlikte, “Cafer Kulesi”, “Kasran”, “Süphane”, “Kuvi” ve “Gıre Ptirşi Tepesi” gibi adları taşıyan sekiz yeni nokta belirlediler.

Yerel Ekonomiye Katkı

Yeni rotaların açılması, Hakkari’ye hem iç hem de dış turizm akışını artırıyor. “İtalyanlar, Avusturyalılar ve Almanlar gibi yabancı dağcı gruplarıyla ortak tırmanışlar gerçekleştirdik. Bu yıl tek başına sekiz yeni rota kazandırdık,” diye belirten Tansu, turist sayısındaki artışın bölge ekonomisine ciddi bir can suyu sağladığını vurguladı. Konaklama, yeme‑içme ve yöresel ürün satışları gibi yan sektörlerde %30’a varan bir büyüme beklentisi bulunuyor. Tansu, Cilo Dağları’nı “ülkemizin Himalayaları” olarak tanımlayarak, bölgenin doğal yapı, milyon yıllık buzul kalıntıları ve endemik türleriyle uluslararası dağcılık haritasında daha görünür bir yer almasını hedefledi.

Gelecek Vizyonu

Kulüp, önümüzdeki iki yıl içinde yeni rota sayısını 15’e çıkarmayı ve bölgeyi uluslararası dağcılık yarışmalarına ev sahipliği yapacak bir merkez haline getirmeyi planlıyor. Ayrıca, genç dağcıların yetiştirilmesi için tescilli üç branşta (dağcılık, kaya tırmanışı, kayak) eğitim programları genişletilecek. Bu çabalar, Hakkari’nin dağ turizmi potansiyelini sürdürülebilir bir ekonomik motor haline getirme amacını taşıyor.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.